Galatasaray Üniversitesi Medya ve Bağlantı Bölümü’nde 2017 yılında doktoraya başlayan Tuğba Görgülü, sıra tez yazmaya geldiğinde bir türlü konsantre olamadı. Bunun üzerine geçtiğimiz haziran ayında toplumsal medyada yayınladığı duyuruyla bir arada tez yazabileceği insanlara ulaştı. Başlangıçta 30 kişilik bir küme muhakkak vakit içinderda bir ortaya gelerek tez çalışmalarını bir arada yürütmeye başladılar. daha sonrasında ise Görgülü bu gurubu daha da büyütmek için bir dijital platform oluşturdu.
TEK BAŞIMA YAPAMIYORDUM
“Hem doktoramın yazım süreçleri birebir vakitte kendi doğal gereksinimlerim sebebiyle bu biçimde bir yola girdim” diyen Tuğba Görgülü, artık yüzlerce akademisyenin birbirine yardımcı olduğu platformu şöyleki anlatıyor:
Tezim Türk sinemasında cinsiyet konusu üzerine. Doktora tezimi birinci yazmaya başlayacağım devir ortaya ne yazık ki pandemi girdi. Tek başıma olmak ve konuta kapanmak beni çalışmalarımı sürdürmekten alıkoydu. Motivasyonum yoktu ve o süreçte çalışmalarımı devam ettirecek enerjiyi kendimde bulamıyordum. Pandemi devrinde çalışırken yanımda olacak bir beşere gereksinimim olduğunu fark ettim. Bu durum bir öğrencinin mesken yerine kütüphanede çalışmak istemesi üzere bir şey.
ARTIK BİR KARAR VERMEM GEREKİYORDU
Tezime tek başımayken bir türlü odaklanamadığım için yüz yüze birlikte çalışabileceğim bir tez kümesi oluşturmak istedim. Toplumsal Medya hesabımdan “Tez yazıyorsanız ve yalnız kalmışsanız gelin bir arada yazalım” halinde bir duyuru yayınladım. Bunun üstüne biroldukca kişi bana ulaştı ve en nihayetinde dışarda bir ortaya gelerek çalışmaya başladık. Bu yola birinci başta 30 kişi olarak çıktık ancak yaz mevsimi olması niçiniyle sayımız gün geçtikçe azaldı. En sonunda benim de motivasyonum kırıldı ve devam edemedik. En sonunda kendi kendime tüm dünya dijitalde niye dijitalden devam etmiyorum dedim. İnsanların isterlerse yazarak, isterlerse sesli, isterlerse de imajlı olarak bir ortaya gelebilecekleri ve birbirinden farklı odalarda, muhtaçlıkları doğrultusunda çalışabilecekleri bir dijital platform arayışına girdim. En sonunda Discord’un bunun için uygun olduğunu keşfettim ve toplumsal medya hesabımdan 11 Ekim’de yeni bir duyuru yayınladım.”
FARKLI ÜLKELERDEN DE KATILMAK İSTEYENLER OLDU
Görgülü, yayınladığı duyuru daha sonrasında yaklaşık 500 akademisyenin kendisine ulaşmasıyla büyük bir şaşkınlık yaşadığını söyleyerek, “Çevrim içi ortamda bir ortaya gelip tez yazılabileceğini öğrenen bir topluluk bir anda hamle etti. Duyuruyu yayınlamamla yaklaşık 500 farklı kişi bu topluluğa katılmak istediğine dair bildiri attı. Yalnızca Türkiye’den değil farklı ülkelerden de bu kümeye katılmak isteyenler oldu. Bu kadar ağır bir iştirak olacağını hiç beklemiyordum” dedi.
İÇERİDE İNANCIN OLMASI ŞART
Hızlı değil dikkatli adımlarla ilerlemek istediğini belirten Görgülü, biroldukca kişinin orada fikirlerini ve çalışmalarını paylaşacağını bu niçinle inanç veren bireyleri topluluğa kabul ettiğine dikkat çekerek “Bu durumda içerde itimadın olması kuraldı. Şu an toplulukta 130 doktora öğrencisi var, yüzü aşkın yüksek lisans öğrencisini de önümüzdeki günlerde içeriye alacağız” diyerek dijital akademik merkezinin gelişim süreciyle ilgili şu biçimde konuştu:
BİLİMİN İLERLEMESİNE KATKI SAĞLAYABİLİR
“Doktora öğrencilerinden daha sonra yüksek lisansa hazırlananları ve yüksek lisans tezini yazma basamağında olanları alacağız. Yüksek lisanslıların başka bir odası olacak. O odada olan biteni doktoralılar bakılırsameyecek. Doktoralıların odasını ise yüksek lisanslılar bakılırsameyecek. Fakat hepimizin birebir yerde buluşacağı farklı bir oda da olacak. Yani bir binanın her katında başka üniteler olacak lakin ortak bir katta da buluşabilecekler formunda düşünebiliriz. Benim uzun yıllardır hayalim bir araştırma merkezi kurmaktı. Bilhassa doktoraya başladığımdan beri bilimsel çalışmaların yalnız yapılmak zorunda olmadığını fark ettim. Natürel yalnız yapmak isteyenler olabilir bu başka lakin akademi hakikati aramak olduğu için birkaç insanın bir ortaya gelerek çalışmasının daha gerçek olduğunu düşünüyorum. Zira fikirler tartışıldıkça daha hoş sonuçlar çıkıyor. Bu muhtaçlığı duyan biroldukça insan olduğunu da bu uygulamayı başlatmış olduğumda anladım. Kendilerini hayli yalnız hissettiklerini söylüyorlar. Hayalini kurduğum araştırma merkezi, mikrobiyologdan edebiyatçıya kadar biroldukca farklı alanda çalışma yapan bilim insanlarının birebir çatı altında çalışmasını içeriyor. Bu sayede farklı alanda çalışmalar yapan bireyler, birbirlerinin bakılırsamedikleri ya da fark edemedikleri noktaları görüp, soru sorarak bilimin ilerlemesine katkı sağlayabilir. Şu anda bu binanın dijitalini yapıyorum diyebiliriz.
AĞLAMA ODASI DAR VAR, BAŞARILARIM ODASI DA
Şu an kurduğumuz platformun ortasında bir mola odamız var. Tez yazarken ya da araştırma yaparken sıkılanlar mola odasında öteki mola veren arkadaşlarla sohbet edebilir. Bunun yanı sıra ağlama odamız da var. Burada çalışma etabında canı sıkılanlar, kaygısı olanlar bir ortaya gelerek içlerini dökecek. Bir de başarılarım odamız var. Bu odaya gelmek için epey büyük bir muvaffakiyet elde etmemize gerek yok. Uzun vakittir bitirmeye çalışıp bitiremediğimiz bir işimizi şayet o gün bitmiş oldurdiysek başarılarım odasına geçip bunu kutlayabiliriz.”
TEK BAŞIMA YAPAMIYORDUM
“Hem doktoramın yazım süreçleri birebir vakitte kendi doğal gereksinimlerim sebebiyle bu biçimde bir yola girdim” diyen Tuğba Görgülü, artık yüzlerce akademisyenin birbirine yardımcı olduğu platformu şöyleki anlatıyor:
Tezim Türk sinemasında cinsiyet konusu üzerine. Doktora tezimi birinci yazmaya başlayacağım devir ortaya ne yazık ki pandemi girdi. Tek başıma olmak ve konuta kapanmak beni çalışmalarımı sürdürmekten alıkoydu. Motivasyonum yoktu ve o süreçte çalışmalarımı devam ettirecek enerjiyi kendimde bulamıyordum. Pandemi devrinde çalışırken yanımda olacak bir beşere gereksinimim olduğunu fark ettim. Bu durum bir öğrencinin mesken yerine kütüphanede çalışmak istemesi üzere bir şey.
ARTIK BİR KARAR VERMEM GEREKİYORDU
Tezime tek başımayken bir türlü odaklanamadığım için yüz yüze birlikte çalışabileceğim bir tez kümesi oluşturmak istedim. Toplumsal Medya hesabımdan “Tez yazıyorsanız ve yalnız kalmışsanız gelin bir arada yazalım” halinde bir duyuru yayınladım. Bunun üstüne biroldukca kişi bana ulaştı ve en nihayetinde dışarda bir ortaya gelerek çalışmaya başladık. Bu yola birinci başta 30 kişi olarak çıktık ancak yaz mevsimi olması niçiniyle sayımız gün geçtikçe azaldı. En sonunda benim de motivasyonum kırıldı ve devam edemedik. En sonunda kendi kendime tüm dünya dijitalde niye dijitalden devam etmiyorum dedim. İnsanların isterlerse yazarak, isterlerse sesli, isterlerse de imajlı olarak bir ortaya gelebilecekleri ve birbirinden farklı odalarda, muhtaçlıkları doğrultusunda çalışabilecekleri bir dijital platform arayışına girdim. En sonunda Discord’un bunun için uygun olduğunu keşfettim ve toplumsal medya hesabımdan 11 Ekim’de yeni bir duyuru yayınladım.”
FARKLI ÜLKELERDEN DE KATILMAK İSTEYENLER OLDU
Görgülü, yayınladığı duyuru daha sonrasında yaklaşık 500 akademisyenin kendisine ulaşmasıyla büyük bir şaşkınlık yaşadığını söyleyerek, “Çevrim içi ortamda bir ortaya gelip tez yazılabileceğini öğrenen bir topluluk bir anda hamle etti. Duyuruyu yayınlamamla yaklaşık 500 farklı kişi bu topluluğa katılmak istediğine dair bildiri attı. Yalnızca Türkiye’den değil farklı ülkelerden de bu kümeye katılmak isteyenler oldu. Bu kadar ağır bir iştirak olacağını hiç beklemiyordum” dedi.
İÇERİDE İNANCIN OLMASI ŞART
Hızlı değil dikkatli adımlarla ilerlemek istediğini belirten Görgülü, biroldukca kişinin orada fikirlerini ve çalışmalarını paylaşacağını bu niçinle inanç veren bireyleri topluluğa kabul ettiğine dikkat çekerek “Bu durumda içerde itimadın olması kuraldı. Şu an toplulukta 130 doktora öğrencisi var, yüzü aşkın yüksek lisans öğrencisini de önümüzdeki günlerde içeriye alacağız” diyerek dijital akademik merkezinin gelişim süreciyle ilgili şu biçimde konuştu:
BİLİMİN İLERLEMESİNE KATKI SAĞLAYABİLİR
“Doktora öğrencilerinden daha sonra yüksek lisansa hazırlananları ve yüksek lisans tezini yazma basamağında olanları alacağız. Yüksek lisanslıların başka bir odası olacak. O odada olan biteni doktoralılar bakılırsameyecek. Doktoralıların odasını ise yüksek lisanslılar bakılırsameyecek. Fakat hepimizin birebir yerde buluşacağı farklı bir oda da olacak. Yani bir binanın her katında başka üniteler olacak lakin ortak bir katta da buluşabilecekler formunda düşünebiliriz. Benim uzun yıllardır hayalim bir araştırma merkezi kurmaktı. Bilhassa doktoraya başladığımdan beri bilimsel çalışmaların yalnız yapılmak zorunda olmadığını fark ettim. Natürel yalnız yapmak isteyenler olabilir bu başka lakin akademi hakikati aramak olduğu için birkaç insanın bir ortaya gelerek çalışmasının daha gerçek olduğunu düşünüyorum. Zira fikirler tartışıldıkça daha hoş sonuçlar çıkıyor. Bu muhtaçlığı duyan biroldukça insan olduğunu da bu uygulamayı başlatmış olduğumda anladım. Kendilerini hayli yalnız hissettiklerini söylüyorlar. Hayalini kurduğum araştırma merkezi, mikrobiyologdan edebiyatçıya kadar biroldukca farklı alanda çalışma yapan bilim insanlarının birebir çatı altında çalışmasını içeriyor. Bu sayede farklı alanda çalışmalar yapan bireyler, birbirlerinin bakılırsamedikleri ya da fark edemedikleri noktaları görüp, soru sorarak bilimin ilerlemesine katkı sağlayabilir. Şu anda bu binanın dijitalini yapıyorum diyebiliriz.
AĞLAMA ODASI DAR VAR, BAŞARILARIM ODASI DA
Şu an kurduğumuz platformun ortasında bir mola odamız var. Tez yazarken ya da araştırma yaparken sıkılanlar mola odasında öteki mola veren arkadaşlarla sohbet edebilir. Bunun yanı sıra ağlama odamız da var. Burada çalışma etabında canı sıkılanlar, kaygısı olanlar bir ortaya gelerek içlerini dökecek. Bir de başarılarım odamız var. Bu odaya gelmek için epey büyük bir muvaffakiyet elde etmemize gerek yok. Uzun vakittir bitirmeye çalışıp bitiremediğimiz bir işimizi şayet o gün bitmiş oldurdiysek başarılarım odasına geçip bunu kutlayabiliriz.”