Actinopteri
New member
“Turandot“”Heyecan verici ama problemli bir başyapıt”tır ve özelliklerine dikkat edilmelidir. New York'taki Metropolitan Opera'ya göre “çelişkiler, çarpıklıklar ve ırksal stereotipler”Ckamuoyuna bir uyarıda bulunuyor politik doğruculuğu dikkate alarak veya kültürü iptal ederek. 7 Haziran'a kadar büyük tiyatro Giacomo Puccini'nin son başyapıtını sergileyecek. Tamamlanmamış eser, kurgusal bir Orta Çağ Çin'inde bir Tatar prensi ile imparatorun kızının imkansız aşk hikayesini anlatıyor. Bestecinin ölümünden birkaç ay sonra, 1926'daki ilk icrasından bu yana opera, 20. yüzyılın en bilinen ve en popüler operalarından biri haline geldi. Prens Calaf'ın harika aryası “Nessun dorma” kısa sürede tüm tenorların vazgeçilmezi olan bir başarıya dönüştü.
Ancak Metropolitan'daki izleyicilere yönelik bir program notunda da açıklandığı üzere, prömiyerden neredeyse yüz yıl sonra, bu operanın algısı değişiyor.. Metropolitan Opera'nın yayınlar genel yayın yönetmeni Christopher Browner, “Turandot” “son büyük İtalyan operası” olarak kabul edilebilirse, bu isim, operanın çoğunun İtalyan olmadığı gerçeğini hesaba katmıyor” diyor. “Ortamdan olay örgüsüne ve hepsinden önemlisi müziğin büyük bir kısmına kadar Turandot diğer kültürlerden ilham alıyor. Ama gerçek anlamda Çinli bile değil. Doğu'nun Batı izdüşümüMet'in tespit ettiği “çarpıtmalar ve stereotipler” arasında Prenses Liù'den bakanlar Ping, Pang ve Pong'a kadar bazı karakterlerin isimleri ve geleneksel melodilerin Batı tarzında yeniden düzenlenerek yeniden kullanılması yer alıyor. .
Christopher Browner'a göre, “Bu nedenle, Çin kökenli pek çok izleyicinin, miraslarının iddia edilmesi, fetişleştirilmesi veya vahşi, kanlı veya geri kalmış olarak tasvir edilmesi nedeniyle operaya gitmekte zorlanması şaşırtıcı olmamalıdır.“. “Büyüleyici ama problemli bir başyapıt” olan Turandot'yu bu koşullar altında nasıl takdir edebiliriz? “Kusurlarına dair kolektif farkındalığımızı artırdıkça, eserin daha az çekici yönlerinden kaçınmak yerine, sonraki her bir eserde daha fazla dikkat edilmesi önemlidir. Met, yeniden canlanmanın halk tarafından tanınmasını ve bunların sonuçlarını ele almasını tavsiye ediyor.
“Turandot” hakkındaki bu duruş, yakın zamanda İngiltere'de Puccini'nin bir başka opera şaheseri hakkında yaşanan tartışmayı hatırlatıyor. Londra'daki Kraliyet Opera Binası, Nagasaki'de geçen “Madama Butterfly”ın sahnelemesini “hikayenin tarihsel bağlamına daha uygun” olacak şekilde 2022'de değiştirmek zorunda kaldı.Japonya'da, 20. yüzyılın başında. O dönemde Kraliyet Opera Binası'nın müdürü Olivier Mears, operanın bir “başyapıt” olmakla birlikte aynı zamanda “zamanının bir ürünü” olduğunu ve “dünyanın ruhuna sadık” olması için bir dizi uyarlama gerektirdiğini vurgulamıştı. 'Japonya'yı temsil etmesi açısından orijinal ve otantik.'
Ancak Metropolitan'daki izleyicilere yönelik bir program notunda da açıklandığı üzere, prömiyerden neredeyse yüz yıl sonra, bu operanın algısı değişiyor.. Metropolitan Opera'nın yayınlar genel yayın yönetmeni Christopher Browner, “Turandot” “son büyük İtalyan operası” olarak kabul edilebilirse, bu isim, operanın çoğunun İtalyan olmadığı gerçeğini hesaba katmıyor” diyor. “Ortamdan olay örgüsüne ve hepsinden önemlisi müziğin büyük bir kısmına kadar Turandot diğer kültürlerden ilham alıyor. Ama gerçek anlamda Çinli bile değil. Doğu'nun Batı izdüşümüMet'in tespit ettiği “çarpıtmalar ve stereotipler” arasında Prenses Liù'den bakanlar Ping, Pang ve Pong'a kadar bazı karakterlerin isimleri ve geleneksel melodilerin Batı tarzında yeniden düzenlenerek yeniden kullanılması yer alıyor. .
Christopher Browner'a göre, “Bu nedenle, Çin kökenli pek çok izleyicinin, miraslarının iddia edilmesi, fetişleştirilmesi veya vahşi, kanlı veya geri kalmış olarak tasvir edilmesi nedeniyle operaya gitmekte zorlanması şaşırtıcı olmamalıdır.“. “Büyüleyici ama problemli bir başyapıt” olan Turandot'yu bu koşullar altında nasıl takdir edebiliriz? “Kusurlarına dair kolektif farkındalığımızı artırdıkça, eserin daha az çekici yönlerinden kaçınmak yerine, sonraki her bir eserde daha fazla dikkat edilmesi önemlidir. Met, yeniden canlanmanın halk tarafından tanınmasını ve bunların sonuçlarını ele almasını tavsiye ediyor.
“Turandot” hakkındaki bu duruş, yakın zamanda İngiltere'de Puccini'nin bir başka opera şaheseri hakkında yaşanan tartışmayı hatırlatıyor. Londra'daki Kraliyet Opera Binası, Nagasaki'de geçen “Madama Butterfly”ın sahnelemesini “hikayenin tarihsel bağlamına daha uygun” olacak şekilde 2022'de değiştirmek zorunda kaldı.Japonya'da, 20. yüzyılın başında. O dönemde Kraliyet Opera Binası'nın müdürü Olivier Mears, operanın bir “başyapıt” olmakla birlikte aynı zamanda “zamanının bir ürünü” olduğunu ve “dünyanın ruhuna sadık” olması için bir dizi uyarlama gerektirdiğini vurgulamıştı. 'Japonya'yı temsil etmesi açısından orijinal ve otantik.'