'Genç ve Huzursuz' dizisinin yıldızı Marla Adams 85 yaşında hayatını kaybetti

Actinopteri

New member
Amerikalı oyuncu Marla Adams Los Angeles'ta hayatını kaybetti. “The Young and the Restless”ta yaklaşık kırk yıldır entrikacı ana baba Dina Abbott Mergeron'u canlandırdığı için Emmy ödüllü pembe dizi yıldızı 85 yaşındaydı. 25 Nisan Perşembe günü vefat ettiğinin duyurusu Matt Kane tarafından yapıldı. Rete4 tarafından İtalya'da yayınlanan 'The Fever of Love'ın orijinal adı 'The Young and the Restless'ın yapım sorumlusu.

Adams, kariyerinin başlarında Broadway'de rol aldı, ardından Haziran ayında Deanie'nin (Natalie Wood) lisedeki en iyi arkadaşı rolünde Elia Kazan'ın 'Splendor in the Grass' (1961) filminde ilk sinema deneyimini yaşadı. 1963'te dizilerde oyunculuğa başladı, 'General Hospital'ın bölümlerinde rol aldı, daha sonra 'Capitol', 'Love Boat', 'Beautiful' ve 'A Time of Our Lives' dizilerinde karakter rolleri aldı. Adams aynı zamanda 'The Streets of San Francisco', 'Acil Durum Ekibi', 'Barnaby Jones', 'Heartbeat' ve 'Hill Street Day and Night' gibi çok sayıda TV dizisinde de tekrarlanan bir yüzdü.

Marla Adams, 1982 yılında 'The Young and the Restless' filminin kadrosuna katıldı ve ardından 37 yıl boyunca başrolde yer aldı. Oyuncu, kendisini terk eden ailesiyle yeniden bir araya gelmek için Cenova Şehrine gelen Abbott ailesinin reisi Dina Abbott Mergeron rolünü oynadı. Abbott kardeşleri Ashley Abbott (Eileen Davidson), Traci Abbott (Beth Maitland) ve Jack Abbott'un (Peter Bergman) beyazperdedeki annesiydi. Sonraki yıllarda oyuncu, 2017'de tam zamanlı olarak geri dönmeden önce ara sıra 'The Young and the Restless' dizisinde yer aldı. 2021'de Adams, diziyle Gündüz Emmy Ödülü'nü kazandı. Dizinin yapımcısı ve baş yazarı Josh Griffith resmi bir açıklamada, “'The Young and the Restless'ın tüm şirketi adına Marla'nın ailesine en derin başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz” dedi. “Marla'nın Dina Mergeron rolündeki inanılmaz performansı karşısında çok müteşekkiriz ve hayrete düştük, çünkü hem Marla hem de Dina 'Y&R'da unutulmaz bir iz bıraktı.”