Antalya’da 2012 yılında açılan Doğan Hızlan Kütüphanesi’nden daha sonra ismini taşıyan ikinci kütüphanenin açılışında kitap okumanın kıymetini anlattığı bir konuşma yaptı. Doğan Hızlan şunları söylemiş oldu:
HIZLAN: BENİM İÇİN UNUTULMAZ BİR GÜN
“İnsanın hayatında kimi günler vardır ki onlar unutulmaz. Ben bu biçimde günlerden birini yaşıyorum. Bir beşere faniye verilecek kimi değerli unvanlar vardır. Bu unvan kitapla birleşiyorsa benim için unutulmazdır. Sayın Bakanımıza ve sayın Valimize teşekkür ediyorum.
OKUMAYI YARINA BIRAKMAYIN
Kitaplarda biroldukca sırlar var onları okuyarak kendimizi ailemizi tanıyoruz ve bir de insanları anlamaya çalışıyoruz. Şayet kitaplardaki ayrıntıları hazmetmez özümsemezsek dışarıdan tenkitlerle kendimizi aldatırız. Her günü kıymetlendirmek gerekir. Çok sevdiğimiz Behçet Necatigil sevgileri yarına bırakmayın diyor. Okumayı da yarına bırakmamak gerekir.
BİR KÜTÜPHANE BİN KÜTÜPHANEDİR
Bir kütüphane bin kütüphanedir benim için. Eski senelerda kütüphaneler saat 17:00’de kapanırdı. Çalışan beşerler, öğrenciler gidip kitap okuyamazdı. Artık devletin epey sayıda kütüphanesi var ve mahallî idareler de kütüphanelere hayli tartı veriyorlar. Artık 7 gün 24 saat açık kütüphaneler görüyorum. Geceleyin ellerinde kitaplarla kütüphanelere giden gençler görüyorum.
OKUMANIN HER TÜRLÜSÜNÜ SEVİYORUM
Çağdaş teknoloji hepimize fazlaca büyük imkanlar sağladı ancak değişen teknolojinin getirdiği şeyler kitabı yok etmiyor. süratle gelişen teknolojinin getirdiklerine bakınca telefondan, internetten kitap okuyanları görüyorum. Kitaba dokunmanın farklı bir tadı vardır lakin ben okumanın her türlüsünü seviyorum.
TEKNOLOJİNİN GETİRDİĞİNİ KİTAPLA DOĞRULATIN
Ünlü muharrir Gabriel Garcia Marquez ile ilgili bir haber düştü bilgisayarıma. Haberde Marquez öldü ve veda mektubu yayınlandı yazıyordu. Tüm gazeteciler o haberi veda mektubu başlığıyla girmişti. Özel bir dostuma sordum ve haberin yanlış olduğunu öğrendim. değişen teknolojinin önünüze koyduklarını, kitaplarla doğrulatmayı ihmal etmeyin.
KLASİKLERİ KESİNLİKLE OKUYUN
Batı ve Doğu klasiklerini kesinlikle okuyun. Bunun için edebiyatçı olmaya gerek yok. Birine kaygınızı anlatırken birini ikna etmeye çalışırken birine sevdiğinizi söylerken Türkçeye muhtaç olacaksınız. Türkçeyi kendi anadilini yeterli bilmeden yurt dışına gidip lisan öğrenmeye çalışanlar, lisan kavramı oluşmadığı için başarılı olamıyor. Bu yüzden her insanın evvela ana lisanını hayli uygun bilmesi gerekiyor ki bu da kitaplarla mümkün.”
OKULLAR YALNIZCA EĞİTİM YUVASI DEĞİL
Tıpkı anda 60 öğrencinin kullanabileceği ve ortasında 16 bin kitap bulunan Doğan Hızlan Kütüphanesi’nni açılışında konuşan Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise merasime katılanlara şöyleki hitap etti:
“Kültür ve sanatla ne kadar iç içe olabilirsek o kadar kuvvetli bir ülke haline gelebiliriz. Kovid süreci bize okulların yalnızca eğitim öğretim yeri olmadığını, toplumsallaşmanın kültürel ve sportif faaliyetlerin ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi. Okulların birinci açılacak ve son kapanacak yerler olduğu telaffuzunun yalnızca bir retorik olmadığını kararlı bir aksiyon olduğunu tüm Türkiye gördü. Bu mevzuda emeği geçen tüm öğretmenlerimize tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.
KİTAP SAYISINDA AMAÇ 100 MİLYON
Bir yanda okullarımızn eğitim kalitesini artırmaya çalışırken bir yandan da eğitimde fırsat eşitliğini temel aldık. Bunun birinci adımını da 26 ekim 2021 tarihinde kütüphanesiz okul kalmayacak projesiyle attık. 16 bin 361 okulumuzun kütüphanesi yoktu. İki ay üzere bir müddetde her birine kütüphane yaptık ve kütüphanesi olmayan tek bir okul kalmadı. Burada meslek liselerimizin dayanağı hayli büyük. Yalnızca kütüphane yapmadık kitap sayısını da artırdık. Başlarken 28 milyon kitap vardi bugün kütüphanelerimizdeki kitap sayısı 56 milyonu aştı. Öğrenci başına düşen kitap sayısı da 1,6’dan 3,2’ye yükseldi. Bu yılın sonuna kadar kütüphanelerdeki kitap sayısını 100 milyona çıkarmak istiyoruz bu biçimdece öğrenci başına düşen kitap sayısı 7’ye çıkmış olacak.
KÜTÜPHANELERE YAŞAYAN EFSANELERİN İSMİ VERİLECEK
Bu kütüphaneyle İstanbul’ da yeni bir başlangıç daha yapmış oluyoruz. Edebiyata, kültüre sanata gönül vermiş şahısların, yaşayan efsanelerin ismini kütüphanelerimize vereceğiz. Doğan Beyefendi ile başladık zira Doğan Beyefendi ömrü boyunca bizlere kalemiyle rehberlik etti, edebiyatın,. kültürün ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı. Onun için İstanbul’daki başlangıcı Doğan Hızlan beyefendi ile yaptık. Bu okul artık onun okulu, bu öğrenciler onun öğrencileri. Tek isteğimiz ortada bir gelir gelip öğrencileri ziyaret etmeleri, halini hatırını sormaları.”
Açılış merasiminin akabinde Ulusal Eğitim Bakanı ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile bir arada ismine açılan kütüphaneyi gezen Doğan Hızlan’a okulun müzik kümesinin da bir sürprizi vardı. Öğrencilerin müzik dinletisinin akabinde onlarla sohbet eden Hızlan, kendisi için ayrılan köşede Bakan Özer ve Vali Yerlikaya ile bir arada fotoğraf çektirdi.
HIZLAN: BENİM İÇİN UNUTULMAZ BİR GÜN
“İnsanın hayatında kimi günler vardır ki onlar unutulmaz. Ben bu biçimde günlerden birini yaşıyorum. Bir beşere faniye verilecek kimi değerli unvanlar vardır. Bu unvan kitapla birleşiyorsa benim için unutulmazdır. Sayın Bakanımıza ve sayın Valimize teşekkür ediyorum.
OKUMAYI YARINA BIRAKMAYIN
Kitaplarda biroldukca sırlar var onları okuyarak kendimizi ailemizi tanıyoruz ve bir de insanları anlamaya çalışıyoruz. Şayet kitaplardaki ayrıntıları hazmetmez özümsemezsek dışarıdan tenkitlerle kendimizi aldatırız. Her günü kıymetlendirmek gerekir. Çok sevdiğimiz Behçet Necatigil sevgileri yarına bırakmayın diyor. Okumayı da yarına bırakmamak gerekir.
BİR KÜTÜPHANE BİN KÜTÜPHANEDİR
Bir kütüphane bin kütüphanedir benim için. Eski senelerda kütüphaneler saat 17:00’de kapanırdı. Çalışan beşerler, öğrenciler gidip kitap okuyamazdı. Artık devletin epey sayıda kütüphanesi var ve mahallî idareler de kütüphanelere hayli tartı veriyorlar. Artık 7 gün 24 saat açık kütüphaneler görüyorum. Geceleyin ellerinde kitaplarla kütüphanelere giden gençler görüyorum.
OKUMANIN HER TÜRLÜSÜNÜ SEVİYORUM
Çağdaş teknoloji hepimize fazlaca büyük imkanlar sağladı ancak değişen teknolojinin getirdiği şeyler kitabı yok etmiyor. süratle gelişen teknolojinin getirdiklerine bakınca telefondan, internetten kitap okuyanları görüyorum. Kitaba dokunmanın farklı bir tadı vardır lakin ben okumanın her türlüsünü seviyorum.
TEKNOLOJİNİN GETİRDİĞİNİ KİTAPLA DOĞRULATIN
Ünlü muharrir Gabriel Garcia Marquez ile ilgili bir haber düştü bilgisayarıma. Haberde Marquez öldü ve veda mektubu yayınlandı yazıyordu. Tüm gazeteciler o haberi veda mektubu başlığıyla girmişti. Özel bir dostuma sordum ve haberin yanlış olduğunu öğrendim. değişen teknolojinin önünüze koyduklarını, kitaplarla doğrulatmayı ihmal etmeyin.
KLASİKLERİ KESİNLİKLE OKUYUN
Batı ve Doğu klasiklerini kesinlikle okuyun. Bunun için edebiyatçı olmaya gerek yok. Birine kaygınızı anlatırken birini ikna etmeye çalışırken birine sevdiğinizi söylerken Türkçeye muhtaç olacaksınız. Türkçeyi kendi anadilini yeterli bilmeden yurt dışına gidip lisan öğrenmeye çalışanlar, lisan kavramı oluşmadığı için başarılı olamıyor. Bu yüzden her insanın evvela ana lisanını hayli uygun bilmesi gerekiyor ki bu da kitaplarla mümkün.”
OKULLAR YALNIZCA EĞİTİM YUVASI DEĞİL
Tıpkı anda 60 öğrencinin kullanabileceği ve ortasında 16 bin kitap bulunan Doğan Hızlan Kütüphanesi’nni açılışında konuşan Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise merasime katılanlara şöyleki hitap etti:
“Kültür ve sanatla ne kadar iç içe olabilirsek o kadar kuvvetli bir ülke haline gelebiliriz. Kovid süreci bize okulların yalnızca eğitim öğretim yeri olmadığını, toplumsallaşmanın kültürel ve sportif faaliyetlerin ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi. Okulların birinci açılacak ve son kapanacak yerler olduğu telaffuzunun yalnızca bir retorik olmadığını kararlı bir aksiyon olduğunu tüm Türkiye gördü. Bu mevzuda emeği geçen tüm öğretmenlerimize tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.
KİTAP SAYISINDA AMAÇ 100 MİLYON
Bir yanda okullarımızn eğitim kalitesini artırmaya çalışırken bir yandan da eğitimde fırsat eşitliğini temel aldık. Bunun birinci adımını da 26 ekim 2021 tarihinde kütüphanesiz okul kalmayacak projesiyle attık. 16 bin 361 okulumuzun kütüphanesi yoktu. İki ay üzere bir müddetde her birine kütüphane yaptık ve kütüphanesi olmayan tek bir okul kalmadı. Burada meslek liselerimizin dayanağı hayli büyük. Yalnızca kütüphane yapmadık kitap sayısını da artırdık. Başlarken 28 milyon kitap vardi bugün kütüphanelerimizdeki kitap sayısı 56 milyonu aştı. Öğrenci başına düşen kitap sayısı da 1,6’dan 3,2’ye yükseldi. Bu yılın sonuna kadar kütüphanelerdeki kitap sayısını 100 milyona çıkarmak istiyoruz bu biçimdece öğrenci başına düşen kitap sayısı 7’ye çıkmış olacak.
KÜTÜPHANELERE YAŞAYAN EFSANELERİN İSMİ VERİLECEK
Bu kütüphaneyle İstanbul’ da yeni bir başlangıç daha yapmış oluyoruz. Edebiyata, kültüre sanata gönül vermiş şahısların, yaşayan efsanelerin ismini kütüphanelerimize vereceğiz. Doğan Beyefendi ile başladık zira Doğan Beyefendi ömrü boyunca bizlere kalemiyle rehberlik etti, edebiyatın,. kültürün ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı. Onun için İstanbul’daki başlangıcı Doğan Hızlan beyefendi ile yaptık. Bu okul artık onun okulu, bu öğrenciler onun öğrencileri. Tek isteğimiz ortada bir gelir gelip öğrencileri ziyaret etmeleri, halini hatırını sormaları.”
Açılış merasiminin akabinde Ulusal Eğitim Bakanı ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile bir arada ismine açılan kütüphaneyi gezen Doğan Hızlan’a okulun müzik kümesinin da bir sürprizi vardı. Öğrencilerin müzik dinletisinin akabinde onlarla sohbet eden Hızlan, kendisi için ayrılan köşede Bakan Özer ve Vali Yerlikaya ile bir arada fotoğraf çektirdi.