Brieflyart’ta gerçekleşen “Our Boys Did It” isimli stantta Yorozlu, Hüsn-i Çizgi geleneğinden gelen soyut söz gücünü ustası olduğu büyük ebatlı pentürlere taşıyor. Stantta son periyotta üretilmiş ve birinci sefer izleyiciyle buluşan çalışma- lardan oluşan stantta yüklü olarak tuvaller yer alıyor. Sanatçı bu stantla izleyicilere tarihi, estetik ve düşünsel manada bir daha yeni kapılar aralıyor.
Yaşadığı çağın şahidi olduğuna dikkat çeken sanatçı, “Kimliği netleşmemiş ülkelerde aktüel tarihî dönüşümler topluma taraf veriyor. Örneğin bir büyük ebatlı çalışmamda ne görüyoruz? Çocukların hayli severek oynadıkları seksek oyunu çizimi ve sağ tarafında bir garabet imge. Bunları daima bir arada yaşıyoruz” diyor. Sanatçı son fotoğraflarındaki Hüsn-i Çizgi geleneğinden gelen soyut tabir gücüne sahip son işlerini ise “Hangi coğrafya ve ülkede yaşadığımı biliyorum. Dününü bugününü. Dün yaşandı not düşüldü, bugünü yaşıyoruz not düşülecek ‘bir şey’ var mı? Yarın ise bir soru işareti… Yazıyı seviyorum ancak yazı kaligrafisi işin sanatsal tarafı. Sanatımı bir bütün olarak düşünüyorum. Hepsi yaşanmışlığın tabirleri. Son işlerimi bir basamak olarak görün. Buradan yeni bahislere geçeceğim; yolum fazlaca açık bir tıkanma yok yani ‘yeniden’ yok” kelamlarıyla anlatıyor. Usta sanatçı, Türkiye’deki çağdaş sanat dünyası hakkında ise “Çok imitasyon işler görüyorum. Nerede yaşadığımızı unutmayalım lütfen” diyor. Sergi 17 Şubat’a kadar ziyaret edilebilir.
Yaşadığı çağın şahidi olduğuna dikkat çeken sanatçı, “Kimliği netleşmemiş ülkelerde aktüel tarihî dönüşümler topluma taraf veriyor. Örneğin bir büyük ebatlı çalışmamda ne görüyoruz? Çocukların hayli severek oynadıkları seksek oyunu çizimi ve sağ tarafında bir garabet imge. Bunları daima bir arada yaşıyoruz” diyor. Sanatçı son fotoğraflarındaki Hüsn-i Çizgi geleneğinden gelen soyut tabir gücüne sahip son işlerini ise “Hangi coğrafya ve ülkede yaşadığımı biliyorum. Dününü bugününü. Dün yaşandı not düşüldü, bugünü yaşıyoruz not düşülecek ‘bir şey’ var mı? Yarın ise bir soru işareti… Yazıyı seviyorum ancak yazı kaligrafisi işin sanatsal tarafı. Sanatımı bir bütün olarak düşünüyorum. Hepsi yaşanmışlığın tabirleri. Son işlerimi bir basamak olarak görün. Buradan yeni bahislere geçeceğim; yolum fazlaca açık bir tıkanma yok yani ‘yeniden’ yok” kelamlarıyla anlatıyor. Usta sanatçı, Türkiye’deki çağdaş sanat dünyası hakkında ise “Çok imitasyon işler görüyorum. Nerede yaşadığımızı unutmayalım lütfen” diyor. Sergi 17 Şubat’a kadar ziyaret edilebilir.