Türkiye olarak karşılaşılan en güçlü durumlarda dahi eğitimi en büyük öncelik olarak belirlediklerini vurgulayan Özer, Kovid-19 salgınının birinci safhalarında eğitimin altyapısını güçlendirdikleri Eğitim Bilişim Ağı (EBA) yardımıyla uzaktan eğitim aracılığıyla eğitimin devam etmesini sağladıklarını, bunun yanında farklı televizyon kanalları kurarak uzaktan eğitim fırsatlarını zenginleştirdiklerini ve gereksinim duyan öğrencilere 700 bine yakın tabletin fiyatsız ulaşmasını sağladıklarını söylemiş oldu. Bakan Özer, şunları söylemiş oldu:
OKUL ÖNCESİ OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 78’DEN YÜZDE 93’E YÜKSELDİ
“Gerekli yatırım ve tedbirlerle bir arada geçtiğimiz eğitim öğretim yılını okullarımızda, yüz yüze ve kesintisiz bir biçimde tamamlamayı başardık. Yardımcı kaynaklar, destekleme kursları, yaz okulu üzere uygulamalarla salgının yarattığı öğrenme kayıplarının telafisine yönelik sistemler oluşturduk. Daima uygunlaştırma külçeşidinin, ülkemizde olduğu üzere, 19 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmene sahip büyük ölçekli bir eğitim sistemine yerleştirilmesi büyük emekler istemektedir. Öncelikle, K-12 seviyesinde tüm kademelerde okullaşma oranlarımızı yüzde 90’lara çıkardık. Daha eşitlikçi bir sisteme sahip olmak için okul öncesinde okullaşmayı sadece bir yılda yüzde 78’den yüzde 93’e yükselttik.
GÖÇMEN ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKKINI KORUYORUZ
Akademik dayanak ve telafi eğitimi programlarının kapsamını genişlettik, sosyoekonomik bakımdan dezavantajlı, özel eğitime gereksinimi olan ve mecburî göç kapsamında Türkiye’ye gelen çocuklara ayrıyeten dayanak sunuyor ve bilhassa göçmen çocukların eğitim hakkından yoksun kalmasına müsaade vermiyoruz. Türkiye, başta Suriye olmak üzere milyonlarca mülteciye konut sahipliği yaparak bu hususta önde gelen ülkeler içinde bulunuyor. Ülkemiz, okul çağında bulunan ve sayısı 1 milyonun üzerine çıkan süreksiz müdafaa altındaki Suriyeli çocuğa eğitim hizmetleri sunmaya devam ediyor.”
İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE HAREKET ETMEYE HAZIRIZ
Mesleki eğitimin sürdürülebilir bir kalkınma için hayati olduğunu belirten Bakan Özer, bu hakikaten hareketle Türkiye’nin mesleksel eğitim sistemini iş gücü piyasasının gereksinimleriyle uyumlu hâle getirdiklerini, kısa mühlet evvel hayata geçirdikleri yeni mesleksel eğitim merkezi programlarıyla yetişkinlerin mesleksel hünerleri kazanmalarını sağladıklarını söylemiş oldu. Modüler eğitimler aracılığıyla her ay 1 milyondan fazla yetişkine çeşitli alanlarda eğitimler sunmaya devam ettiklerini aktaran Özer, “Bu eğitimlere katılan yetişkinlerimizin yaklaşık yüzde 70’i bayanlardan oluşuyor. Bu eğitimler aracılığıyla yetişkinlerimizin marifetlerini geliştirerek iş gücü piyasasının taleplerine daha uyumlu ve daha dirençli hâle getiriyoruz. Türkiye olarak her vakit olduğu üzere daha müreffeh bir dünyanın inşası için dayanışma ve iş birliği ortasında hareket etmeye hazırız” dedi.
OKUL ÖNCESİ OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 78’DEN YÜZDE 93’E YÜKSELDİ
“Gerekli yatırım ve tedbirlerle bir arada geçtiğimiz eğitim öğretim yılını okullarımızda, yüz yüze ve kesintisiz bir biçimde tamamlamayı başardık. Yardımcı kaynaklar, destekleme kursları, yaz okulu üzere uygulamalarla salgının yarattığı öğrenme kayıplarının telafisine yönelik sistemler oluşturduk. Daima uygunlaştırma külçeşidinin, ülkemizde olduğu üzere, 19 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmene sahip büyük ölçekli bir eğitim sistemine yerleştirilmesi büyük emekler istemektedir. Öncelikle, K-12 seviyesinde tüm kademelerde okullaşma oranlarımızı yüzde 90’lara çıkardık. Daha eşitlikçi bir sisteme sahip olmak için okul öncesinde okullaşmayı sadece bir yılda yüzde 78’den yüzde 93’e yükselttik.
GÖÇMEN ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKKINI KORUYORUZ
Akademik dayanak ve telafi eğitimi programlarının kapsamını genişlettik, sosyoekonomik bakımdan dezavantajlı, özel eğitime gereksinimi olan ve mecburî göç kapsamında Türkiye’ye gelen çocuklara ayrıyeten dayanak sunuyor ve bilhassa göçmen çocukların eğitim hakkından yoksun kalmasına müsaade vermiyoruz. Türkiye, başta Suriye olmak üzere milyonlarca mülteciye konut sahipliği yaparak bu hususta önde gelen ülkeler içinde bulunuyor. Ülkemiz, okul çağında bulunan ve sayısı 1 milyonun üzerine çıkan süreksiz müdafaa altındaki Suriyeli çocuğa eğitim hizmetleri sunmaya devam ediyor.”
İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE HAREKET ETMEYE HAZIRIZ
Mesleki eğitimin sürdürülebilir bir kalkınma için hayati olduğunu belirten Bakan Özer, bu hakikaten hareketle Türkiye’nin mesleksel eğitim sistemini iş gücü piyasasının gereksinimleriyle uyumlu hâle getirdiklerini, kısa mühlet evvel hayata geçirdikleri yeni mesleksel eğitim merkezi programlarıyla yetişkinlerin mesleksel hünerleri kazanmalarını sağladıklarını söylemiş oldu. Modüler eğitimler aracılığıyla her ay 1 milyondan fazla yetişkine çeşitli alanlarda eğitimler sunmaya devam ettiklerini aktaran Özer, “Bu eğitimlere katılan yetişkinlerimizin yaklaşık yüzde 70’i bayanlardan oluşuyor. Bu eğitimler aracılığıyla yetişkinlerimizin marifetlerini geliştirerek iş gücü piyasasının taleplerine daha uyumlu ve daha dirençli hâle getiriyoruz. Türkiye olarak her vakit olduğu üzere daha müreffeh bir dünyanın inşası için dayanışma ve iş birliği ortasında hareket etmeye hazırız” dedi.