Bakan Özer, Ankara programı kapsamında Dede Korkut İlkokulu Açılış Töreni’ne katıldı. Açılış merasiminde yaptığı konuşmada son 20 yılda eğitimde yapılan yatırımların meyvelerinin toplanmaya başladığına dikkat çeken Bakan Özer, eğitimin her kademesinde okullaşma oranlarının arttığını belirtti. Okul öncesi, ilkokul ve ortaöğretimdeki okullaşma oranlarının yanı sıra kız çocuklarının okullaşma oranının da arttığının altını çizerek şu biçimde konuştu:
KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 95’E ULAŞTI
“Ülkelerin en değerli sermayesi beşeri sermayesi, insan kaynağı. İnsan kaynağının niteliğini artırmada en değerli enstrüman eğitim. Biz genç nüfusumuzu ne kadar eğitimle birleştirebilirsek geleceğe o kadar umutla bakabiliriz. Bu bağlamda son 20 yılda yapılanlar bir destan. Eğitim alanında yapılan yatırımlar, gelinen uzaklıklar bir muvaffakiyet kıssası. Son yirmi yılda işte bu beşerî sermayenin niteliğini arttırmak için hiç bir vilayet, ilçe, bölge ayrımı yapmadan bu ülkenin evlatlarının eğitimle buluşması için Türkiye’nin tüm noktalarına, ücra köşelerine kadar devasa yatırımlar yapıldı. 20 yıl üzere kısa müddette dünyadaki birçok ülkenin kısa müddette başaramayacağı bir muvaffakiyet öyküsü ortaya çıktı. Beş yaşlarındaki okullaşma oranı bu yeni devirde birinci öncelik verdiğimiz alanlardan birisi. Bu ne için kıymetli? Bu eğitimde fırsat eşitliği, çocuklarımızın bilişsel ve bilişsel olmayan hünerlerinin arttırılması için epeyce kıymetli. bununla birlikte istihdamı arttırmayla ilgili de hayli önemli. 2000’li senelerda beş yaşlarındaki okullaşma oranları yalnızca yüzde 11’di. Bugün yapılan yatırımlarla yüzde 95’e çıktı İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99,63’e geldi. Yani yüzde 100’e yaklaştı. Ortaokuldaki okullaşma oranlarımız yüzde 99,44’e ulaştı. Ortaöğretimde 2000’li senelerdaki okullaşma oranı yalnızca yüzde 44’tü. Yani lise çağ nüfusunun yalnızca yarısı okullarda kendisine yer bulabiliyordu. Bugün 95,06’ya ulaştı. Kız çocuklarımızın okullaşmasıyla ilgili devasa bir adım atıldı. Ortaöğretimdeki bayanlarımızın okullaşma oranları yüzde 39’du. Bugün yüzde 94,66’ya yani yüzde 95’e ulaştı.
DEVASA BİR SEFERBERLİK GERÇEKLEŞTİ
Bunlar yapılırken üç tane fazlaca kritik adım atıldı. Birinci adım devasa okullar, derslikler yapıldı. 2000’li senelerda bu ülkenin derslik sayısı 300 binlerdeyken bugün 857 binleri aştı. Yani 900 binlere geliyor. Düşünün 1 milyona yakın dersliği olan bir eğitim sistemimiz var ve hala yapılmaya devam ediliyor. Bugün onlardan bir adedini açıyoruz. Eğitim sisteminin düzgüne hakikat evrilmesindeki en büyük katkıyı sağlayan öğretmen sayısı 500 binlerden 1.2 milyonlara geldi. Yani yalnızca fizikî yatırımlar değil bununla birlikte insan kaynağı, öğretmen lehine devasa yatırımlar yapıldı. Yalnızca çıplak binalar yapılmadı. Binaların işleri, donatımları, laboratuvarları onlarla ilgili de yatırımlar yapıldı. İkinci boyut ise eğitim birinci sefer demokratikleştirildi. Çocuklarının eğitime erişiminin önünde yapay bir biçimde oluşturulmuş tüm maniler kaldırıldı. Özel eğitime muhtaçlığı olan çocuklarımızın bulunduğu her noktada eğitime erişebilmeleriyle ilgili yatırımlar yapıldı. Bugün 400 binin üzerinde özel eğitim öğrencimiz ya okullarda kaynaştırma, bütünleştirme olarak ya da özel eğitim, uygulama, meslek okullarında yahut da konutlarında eğitimle buluşturuluyor. İşte bu yatırımlarla beşeri sermayenin niteliğinin arttırılmasıyla ilgili devasa bir seferberlik gerçekleşmiş oldu.
1 BUÇUK MİLYON ÖĞRENCİMİZ FİYATSIZ YEMEK YİYOR
Üçüncü adımı eğitimdeki toplumsal siyasetler oluşturuyor. 19 yıldan beri bu ülkede koşullu eğitim yardımı devam ediyor. Bu çocuğunu okula gönderemeyen dezavantajlı ailelerin çocuklarını okula gönderebilmesiyle ilgili kurallı eğitim takviyesi. Aile Bakanlığımızla bir arada koordineli bir biçimde senelerdan beri uygulanıyor. Burslar, pansiyonlar, bilhassa eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için imtihanlı okullara gelir düzeyi ne olursa olsun her başarılı çocuğun erişimini sağlayabilme manasında konaklamayla ilgili epeyce değerli fırsatlar sunuluyor. Fiyatsız taşımalı eğitim, bununla birlikte fiyatsız yemek dayanağı bulunuyor. Bugün eğitim sistemimizde 1 buçuk milyon öğrencimiz fiyatsız yemek yiyor. Bu yatırımların meyvelerini ülkemiz şu anda topluyor. Önümüzdeki senelerda da toplanmaya devam edecek. Eğitimi ne kadar kuvvetli hale getirebilirsek bu ülke o kadar kuvvetli olacak.
YATIRIMLARIMIZA 2023 YILINDA DA DEVAM EDECEĞİZ
Ankara’ya nitekim son bir yıl içerisinde özel kıymet gösterdik. İlçe ilçe, mahalle mahalle nerelerde yeni eğitim yatırımlarına gereksinim var onları belirledik. Ve 1 yıl üzere kısa müddette yaklaşık 5 milyar TL’lik yatırımı Ankara’ya kazandırdık. İnşallah bunlar gerçekleştikçe Ankara’da eğitimle ilgili fazlaca daha farklı öyküler ortaya çıkacak. Ve bu yatırımları yapmaya 2023 yılında da devam edeceğiz. Tek istediğimiz şey çocuklarımızın sağlıklı, inançlı ve pahaların yaşadığı bir okul ikliminde eğitim almalarını sağlayabilmek.”
KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 95’E ULAŞTI
“Ülkelerin en değerli sermayesi beşeri sermayesi, insan kaynağı. İnsan kaynağının niteliğini artırmada en değerli enstrüman eğitim. Biz genç nüfusumuzu ne kadar eğitimle birleştirebilirsek geleceğe o kadar umutla bakabiliriz. Bu bağlamda son 20 yılda yapılanlar bir destan. Eğitim alanında yapılan yatırımlar, gelinen uzaklıklar bir muvaffakiyet kıssası. Son yirmi yılda işte bu beşerî sermayenin niteliğini arttırmak için hiç bir vilayet, ilçe, bölge ayrımı yapmadan bu ülkenin evlatlarının eğitimle buluşması için Türkiye’nin tüm noktalarına, ücra köşelerine kadar devasa yatırımlar yapıldı. 20 yıl üzere kısa müddette dünyadaki birçok ülkenin kısa müddette başaramayacağı bir muvaffakiyet öyküsü ortaya çıktı. Beş yaşlarındaki okullaşma oranı bu yeni devirde birinci öncelik verdiğimiz alanlardan birisi. Bu ne için kıymetli? Bu eğitimde fırsat eşitliği, çocuklarımızın bilişsel ve bilişsel olmayan hünerlerinin arttırılması için epeyce kıymetli. bununla birlikte istihdamı arttırmayla ilgili de hayli önemli. 2000’li senelerda beş yaşlarındaki okullaşma oranları yalnızca yüzde 11’di. Bugün yapılan yatırımlarla yüzde 95’e çıktı İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99,63’e geldi. Yani yüzde 100’e yaklaştı. Ortaokuldaki okullaşma oranlarımız yüzde 99,44’e ulaştı. Ortaöğretimde 2000’li senelerdaki okullaşma oranı yalnızca yüzde 44’tü. Yani lise çağ nüfusunun yalnızca yarısı okullarda kendisine yer bulabiliyordu. Bugün 95,06’ya ulaştı. Kız çocuklarımızın okullaşmasıyla ilgili devasa bir adım atıldı. Ortaöğretimdeki bayanlarımızın okullaşma oranları yüzde 39’du. Bugün yüzde 94,66’ya yani yüzde 95’e ulaştı.
DEVASA BİR SEFERBERLİK GERÇEKLEŞTİ
Bunlar yapılırken üç tane fazlaca kritik adım atıldı. Birinci adım devasa okullar, derslikler yapıldı. 2000’li senelerda bu ülkenin derslik sayısı 300 binlerdeyken bugün 857 binleri aştı. Yani 900 binlere geliyor. Düşünün 1 milyona yakın dersliği olan bir eğitim sistemimiz var ve hala yapılmaya devam ediliyor. Bugün onlardan bir adedini açıyoruz. Eğitim sisteminin düzgüne hakikat evrilmesindeki en büyük katkıyı sağlayan öğretmen sayısı 500 binlerden 1.2 milyonlara geldi. Yani yalnızca fizikî yatırımlar değil bununla birlikte insan kaynağı, öğretmen lehine devasa yatırımlar yapıldı. Yalnızca çıplak binalar yapılmadı. Binaların işleri, donatımları, laboratuvarları onlarla ilgili de yatırımlar yapıldı. İkinci boyut ise eğitim birinci sefer demokratikleştirildi. Çocuklarının eğitime erişiminin önünde yapay bir biçimde oluşturulmuş tüm maniler kaldırıldı. Özel eğitime muhtaçlığı olan çocuklarımızın bulunduğu her noktada eğitime erişebilmeleriyle ilgili yatırımlar yapıldı. Bugün 400 binin üzerinde özel eğitim öğrencimiz ya okullarda kaynaştırma, bütünleştirme olarak ya da özel eğitim, uygulama, meslek okullarında yahut da konutlarında eğitimle buluşturuluyor. İşte bu yatırımlarla beşeri sermayenin niteliğinin arttırılmasıyla ilgili devasa bir seferberlik gerçekleşmiş oldu.
1 BUÇUK MİLYON ÖĞRENCİMİZ FİYATSIZ YEMEK YİYOR
Üçüncü adımı eğitimdeki toplumsal siyasetler oluşturuyor. 19 yıldan beri bu ülkede koşullu eğitim yardımı devam ediyor. Bu çocuğunu okula gönderemeyen dezavantajlı ailelerin çocuklarını okula gönderebilmesiyle ilgili kurallı eğitim takviyesi. Aile Bakanlığımızla bir arada koordineli bir biçimde senelerdan beri uygulanıyor. Burslar, pansiyonlar, bilhassa eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için imtihanlı okullara gelir düzeyi ne olursa olsun her başarılı çocuğun erişimini sağlayabilme manasında konaklamayla ilgili epeyce değerli fırsatlar sunuluyor. Fiyatsız taşımalı eğitim, bununla birlikte fiyatsız yemek dayanağı bulunuyor. Bugün eğitim sistemimizde 1 buçuk milyon öğrencimiz fiyatsız yemek yiyor. Bu yatırımların meyvelerini ülkemiz şu anda topluyor. Önümüzdeki senelerda da toplanmaya devam edecek. Eğitimi ne kadar kuvvetli hale getirebilirsek bu ülke o kadar kuvvetli olacak.
YATIRIMLARIMIZA 2023 YILINDA DA DEVAM EDECEĞİZ
Ankara’ya nitekim son bir yıl içerisinde özel kıymet gösterdik. İlçe ilçe, mahalle mahalle nerelerde yeni eğitim yatırımlarına gereksinim var onları belirledik. Ve 1 yıl üzere kısa müddette yaklaşık 5 milyar TL’lik yatırımı Ankara’ya kazandırdık. İnşallah bunlar gerçekleştikçe Ankara’da eğitimle ilgili fazlaca daha farklı öyküler ortaya çıkacak. Ve bu yatırımları yapmaya 2023 yılında da devam edeceğiz. Tek istediğimiz şey çocuklarımızın sağlıklı, inançlı ve pahaların yaşadığı bir okul ikliminde eğitim almalarını sağlayabilmek.”