Okul binalarını zelzeleye karşı güçlendirme çalışmaları kapsamında inşaatına 2017 yılında başlanan ve yaklaşık 100 milyon lira bütçe ayrılan, 1200 öğrenci kapasiteli Zeytinburnu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde düzenlenen merasime İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, Zeytinburnu Belediye Lideri Ömer Arısoy da katıldı. Bakan Özer, merasimde şöyleki konuştu:
ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR KALDIRILDI
“Eğitim sistemimiz antidemokratik eğitim siyasetlerinden fazlaca çekti. en çok çeken de imam hatip okullarımız oldu. İmam hatip okulları bu ülkenin evlatları imam olsun diye değil, dininden haberdar olsunlar diye kurgulanan bir okul çeşidi. 1951 yılından itibaren yapılan âlâ atılımlar, 1990 ve 2000’li yıllar içinde ikimüdahaleye maruz kaldı. Birincisi mecburî eğitimin 5 yıldan 8 yıla çıkarılması. Bu büsbütün imam hatip ortaokullarının kapatılmasına yönelik, hiç bir âlâ niyeti olmayan bir eğitim siyaseti. İkinci müdahale ise 1999’da yürürlüğe giren ve 2012’ye kadar yürürlükte kalan kat sayı uygulaması. Bu uygulamanın gayesi akademik olarak başarılı öğrencileri imam hatip okullarından ve meslek liselerinden uzaklaştırmak. Yani dini bedellerini bilen ve yükseköğretime gitme potansiyeli olan insanların imam hatiplerden uzaklaşmasını sağlayarak, buralardan mezunların iş insanı, kaymakam, bürokrat olmasını engellemek. Yani kültürel iktidarın paylaşımını imam hatiplerin haricinde gerçekleştirmek. Meslek liseleri de tıpkı biçimde. İş gücü piyasasının muhtaçlık duyduğu insan kaynağının yetişmesini engelleyerek Türkiye’nin ekonomik kalkınma atılımını sekteye uğratmak istendi. Tüm bu anti demokratik uygulamalar son 20 yıl içerisinde ortadan kaldırıldı.
HERKESE EŞİT EĞİTİM İMKÂNI
hiç bir ayrım yapmadan, bu ülkenin hiç bir evladını başkasından ayırt etmeden tüm Türküye Cumhuriyeti devleti vatandaşlarının kendi kimlikleriyle okullarda yer bulabilmesine imkân sağlandı. Bu ülkeye, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. Bir ülkenin en büyük sermayesi olan beşeri sermayesinin niteliğini, eğitime erişimini, okullaşma oranını artırmak için devasa yatırımlar da yapmadılar. 2000’li senelerda 5 yaş okullaşma oranı yüzde 11’di şu anda yüzde 95 oldu. İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99,63’e ulaştı. En çarpıcı gelişme ise lisede yaşandı. 2000’li senelerda oran yüzde 44’tü, bugün yüzde 95’e ulaştı. Yapılan okullar yalnızca bir okul olsun diye yapılmıyor. Öğrencilerimize öğretmenlerimize farklı bir ruh veren okullar inşa ediliyor. Devlet okulları İstanbul’daki bu atılımla epeyce daha farklı bir faza evrildi. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz devlet okullarının özel okullardan fazlaca daha güzel bir noktaya ulaştığını nazaranbilecekler.”
ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR KALDIRILDI
“Eğitim sistemimiz antidemokratik eğitim siyasetlerinden fazlaca çekti. en çok çeken de imam hatip okullarımız oldu. İmam hatip okulları bu ülkenin evlatları imam olsun diye değil, dininden haberdar olsunlar diye kurgulanan bir okul çeşidi. 1951 yılından itibaren yapılan âlâ atılımlar, 1990 ve 2000’li yıllar içinde ikimüdahaleye maruz kaldı. Birincisi mecburî eğitimin 5 yıldan 8 yıla çıkarılması. Bu büsbütün imam hatip ortaokullarının kapatılmasına yönelik, hiç bir âlâ niyeti olmayan bir eğitim siyaseti. İkinci müdahale ise 1999’da yürürlüğe giren ve 2012’ye kadar yürürlükte kalan kat sayı uygulaması. Bu uygulamanın gayesi akademik olarak başarılı öğrencileri imam hatip okullarından ve meslek liselerinden uzaklaştırmak. Yani dini bedellerini bilen ve yükseköğretime gitme potansiyeli olan insanların imam hatiplerden uzaklaşmasını sağlayarak, buralardan mezunların iş insanı, kaymakam, bürokrat olmasını engellemek. Yani kültürel iktidarın paylaşımını imam hatiplerin haricinde gerçekleştirmek. Meslek liseleri de tıpkı biçimde. İş gücü piyasasının muhtaçlık duyduğu insan kaynağının yetişmesini engelleyerek Türkiye’nin ekonomik kalkınma atılımını sekteye uğratmak istendi. Tüm bu anti demokratik uygulamalar son 20 yıl içerisinde ortadan kaldırıldı.
HERKESE EŞİT EĞİTİM İMKÂNI
hiç bir ayrım yapmadan, bu ülkenin hiç bir evladını başkasından ayırt etmeden tüm Türküye Cumhuriyeti devleti vatandaşlarının kendi kimlikleriyle okullarda yer bulabilmesine imkân sağlandı. Bu ülkeye, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. Bir ülkenin en büyük sermayesi olan beşeri sermayesinin niteliğini, eğitime erişimini, okullaşma oranını artırmak için devasa yatırımlar da yapmadılar. 2000’li senelerda 5 yaş okullaşma oranı yüzde 11’di şu anda yüzde 95 oldu. İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99,63’e ulaştı. En çarpıcı gelişme ise lisede yaşandı. 2000’li senelerda oran yüzde 44’tü, bugün yüzde 95’e ulaştı. Yapılan okullar yalnızca bir okul olsun diye yapılmıyor. Öğrencilerimize öğretmenlerimize farklı bir ruh veren okullar inşa ediliyor. Devlet okulları İstanbul’daki bu atılımla epeyce daha farklı bir faza evrildi. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz devlet okullarının özel okullardan fazlaca daha güzel bir noktaya ulaştığını nazaranbilecekler.”