Çocukların epey erken yaşta test çözerek alıştırma yapmaya başlamaları velilerin toplumsal medya üzerinden reaksiyon göstermelerine niye oluyor. Uzmanlar epeyce erken yaşta başlatılan bu eğitimin çocuklara faydadan epey ziyanı olacağını belirtirken birtakım eğitimciler de hayli erken yaşlarındaki test alıştırmalarını savunuyor.
DÜŞÜNME VE MUHAKEME HÜNERİNİ ENGELLİYOR
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Bayrak: “O yaşlarda test çözmeyi uygun bulmuyorum lakin imtihan ve eğitim sistemi teste uyarlı olduğu için görür görmez hatırlama, sorunca söyleme cinsinden ayrıntıları gerektiriyor. İster istemez veliler de öğretmenler de o sisteme ahenk sağlıyor. Yoksa o yaş kümesi için uygun değil. Test çözmeye ilkokul 4’üncü sınıftan itibaren yavaş yavaş başlanması gerekiyor. Test çözmek, erken yaşlardaki öğrencilerin düşünme ve muhakeme marifetlerinin gelişmesini engelleyebilir. Test çözme alışkanlığının erken yaşlarda başlaması, yanlışsız bir yaklaşım değil ancak kaçınılmaz bir durum.”
HAYATA SİYAH BEYAZ BAKMAYA niye OLUYOR
Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim İdaresi Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Karadağ: “Test çözmenin bence bütün yaşlarda kaldırılması gerekiyor. Test çözdüğümüz vakit aslında biz yalnızca tek bir gerçek karşılığa gidiyoruz. Tek bir gerçek yanıt, hayata da küçük yaşlardan itibaren siyah-beyaz bakmaya niye olabiliyor. Bu durum küçük yaşlarda başladığında, çocuklarda gelecekte toplumsal sorunlar yaratabilir. Çocuk birey olduğu vakit tüm olaylara ya doğrudur ya da yanlıştır gözüyle bakabilir.”
ÖLÇME SİSTEMİ GERÇEK DEĞİL
“niçin ölçelim? Bireye mahsus bir ölçüm yapmamız lazım, karşılaştırma değil. Bunu günlük hayatta da fazlaca yapıyoruz. Örneğin ben diyet yaparken kendimi arkadaşımla karşılaştırmıyorum. Daima kendi uğraşımı, kendi zayıflama seviyemi ölçüyorum. Ona nazaran yiyeceklerimi ayarlıyorum. Lakin biz eğitimde bunu yapmıyoruz. Daima birbirleriyle yarıştırma ve sıralama mantığıyla çocukları ölçmeye çalışıyoruz. Çocuğu geliştirmek için ölçme yapmamalıyız. Temel manada çocuğun yeni maharetler kazandığını ortaya koyabilecek formüller uygulayıp çocukları o doğrultuda yönlendirmeliyiz.”
İLERLEYEN PERİYOTTA OLUMSUZ SONUÇLARI OLUR
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitimde Ölçme ve Kıymetlendirme Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Gelbal: “1’inci ve 2’nci sınıf seviyesindeki çocukları imtihana sokmak ya da test çözdürmek üzere bir sistem haksızlık olur. Çocukların bu yaşta “yarışma” içerisine sokulmasının, ilerleyen eğitim periyotlarında olumsuz sonuçları olur. Öğrencileri sıraya koymak, onları birinci ya da sonuncu yapmak hakikat değil. Zira o imtihanlarda kimileri başarılı olurken kimileri da sonuncu olacaktır. Bu yaşlarındaki çocuklara bunu yapmamız gerçek değil.”
TEMEL EĞİTİMDE DAVRANIŞ MAHARETİ KAZANDIRILMALI
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Anabilim Kısmı Prof. Dr. Hayati Akyol: “Temel eğitim, kişinin kendi karakterini oluşturmasına katkı sağlamaya yönelik olmalı. halbuki oldukçatan seçmeli testler bunu sağlamıyor. Çoktan seçmeli sorularla yetiştikleri için üniversite devrindeki öğrenciler in bile öğrenme konusunda zorlandıklarını gözlüyoruz.”
KAYNAK KİTAPLARINDA ÇOKTAN SEÇMELİ SORULAR VAR
1’inci sınıf öğretmeni, Sinan Aksözek: “Bazı öğretmen arkadaşlarım kendi ortalarında da rekabete girmiş durumda. Öğretmenler hem kendilerini tıpkı vakitte öğrencilerini yarışın içine sokabiliyor. Çocukları testlerle meşgul eden öğretmen var mı, evet var.”
1’inci sınıf öğretmeni, Işık Işıkalp: “Biz 3’üncü sınıftaki çocukları imtihan sistemine alıştırmak için test tahlillerine, deneme imtihanlarına başlıyoruz. Lakin 1’inci sınıflardaki kaynak kitaplarının birçoklarında da oldukçatan seçmeli sorular bulunuyor. Biz derslerimizde kaynak kitapları kullanırken buna yer veriyoruz lakin bilhassa test çözme dersi yapmıyoruz şu an. Ancak birtakım okullar, farklı sistemlerle ilerleyerek 1’inci, 2’nci sınıftan başlayarak çocukları teste ve mühlet kullanmasına alıştırmaya başlıyor.”
1’inci sınıf öğretmeni, 2’inci sınıf öğrenci velisi, Kübra Çiçek: “1’inci sınıflarda ben şu an ekstra test tahlili yaptırmasam da öğrencilerim BİLSEM imtihanlarına girdi. Birinci kere fazlacatan seçmeli soruları BİLSEM imtihanında gördüler. Bunun haricinde derslerimde kullandığım kaynaklarda soru bankaları da yer alıyor. Soru bankalarında oldukçatan seçmeli sorular da yer alıyor. Kendi kızım da 2’nci sınıfta okuyor ve yakın vakitte onun okuduğu okulda deneme imtihanı yapıldı. Lakin bunun kararında kendi kızım da dahil olmak üzere, 2’nci sınıf seviyesindeki öğrencilerin deneme imtihanlarında zorlandığını gördük. Sonuçlar karşısında öğrencilerin üzülmemesi için kızımın okuduğu okul deneme imtihanlarından vazgeçti.”
DÜŞÜNME VE MUHAKEME HÜNERİNİ ENGELLİYOR
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Bayrak: “O yaşlarda test çözmeyi uygun bulmuyorum lakin imtihan ve eğitim sistemi teste uyarlı olduğu için görür görmez hatırlama, sorunca söyleme cinsinden ayrıntıları gerektiriyor. İster istemez veliler de öğretmenler de o sisteme ahenk sağlıyor. Yoksa o yaş kümesi için uygun değil. Test çözmeye ilkokul 4’üncü sınıftan itibaren yavaş yavaş başlanması gerekiyor. Test çözmek, erken yaşlardaki öğrencilerin düşünme ve muhakeme marifetlerinin gelişmesini engelleyebilir. Test çözme alışkanlığının erken yaşlarda başlaması, yanlışsız bir yaklaşım değil ancak kaçınılmaz bir durum.”
HAYATA SİYAH BEYAZ BAKMAYA niye OLUYOR
Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim İdaresi Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Karadağ: “Test çözmenin bence bütün yaşlarda kaldırılması gerekiyor. Test çözdüğümüz vakit aslında biz yalnızca tek bir gerçek karşılığa gidiyoruz. Tek bir gerçek yanıt, hayata da küçük yaşlardan itibaren siyah-beyaz bakmaya niye olabiliyor. Bu durum küçük yaşlarda başladığında, çocuklarda gelecekte toplumsal sorunlar yaratabilir. Çocuk birey olduğu vakit tüm olaylara ya doğrudur ya da yanlıştır gözüyle bakabilir.”
ÖLÇME SİSTEMİ GERÇEK DEĞİL
“niçin ölçelim? Bireye mahsus bir ölçüm yapmamız lazım, karşılaştırma değil. Bunu günlük hayatta da fazlaca yapıyoruz. Örneğin ben diyet yaparken kendimi arkadaşımla karşılaştırmıyorum. Daima kendi uğraşımı, kendi zayıflama seviyemi ölçüyorum. Ona nazaran yiyeceklerimi ayarlıyorum. Lakin biz eğitimde bunu yapmıyoruz. Daima birbirleriyle yarıştırma ve sıralama mantığıyla çocukları ölçmeye çalışıyoruz. Çocuğu geliştirmek için ölçme yapmamalıyız. Temel manada çocuğun yeni maharetler kazandığını ortaya koyabilecek formüller uygulayıp çocukları o doğrultuda yönlendirmeliyiz.”
İLERLEYEN PERİYOTTA OLUMSUZ SONUÇLARI OLUR
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitimde Ölçme ve Kıymetlendirme Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Gelbal: “1’inci ve 2’nci sınıf seviyesindeki çocukları imtihana sokmak ya da test çözdürmek üzere bir sistem haksızlık olur. Çocukların bu yaşta “yarışma” içerisine sokulmasının, ilerleyen eğitim periyotlarında olumsuz sonuçları olur. Öğrencileri sıraya koymak, onları birinci ya da sonuncu yapmak hakikat değil. Zira o imtihanlarda kimileri başarılı olurken kimileri da sonuncu olacaktır. Bu yaşlarındaki çocuklara bunu yapmamız gerçek değil.”
TEMEL EĞİTİMDE DAVRANIŞ MAHARETİ KAZANDIRILMALI
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Anabilim Kısmı Prof. Dr. Hayati Akyol: “Temel eğitim, kişinin kendi karakterini oluşturmasına katkı sağlamaya yönelik olmalı. halbuki oldukçatan seçmeli testler bunu sağlamıyor. Çoktan seçmeli sorularla yetiştikleri için üniversite devrindeki öğrenciler in bile öğrenme konusunda zorlandıklarını gözlüyoruz.”
KAYNAK KİTAPLARINDA ÇOKTAN SEÇMELİ SORULAR VAR
1’inci sınıf öğretmeni, Sinan Aksözek: “Bazı öğretmen arkadaşlarım kendi ortalarında da rekabete girmiş durumda. Öğretmenler hem kendilerini tıpkı vakitte öğrencilerini yarışın içine sokabiliyor. Çocukları testlerle meşgul eden öğretmen var mı, evet var.”
1’inci sınıf öğretmeni, Işık Işıkalp: “Biz 3’üncü sınıftaki çocukları imtihan sistemine alıştırmak için test tahlillerine, deneme imtihanlarına başlıyoruz. Lakin 1’inci sınıflardaki kaynak kitaplarının birçoklarında da oldukçatan seçmeli sorular bulunuyor. Biz derslerimizde kaynak kitapları kullanırken buna yer veriyoruz lakin bilhassa test çözme dersi yapmıyoruz şu an. Ancak birtakım okullar, farklı sistemlerle ilerleyerek 1’inci, 2’nci sınıftan başlayarak çocukları teste ve mühlet kullanmasına alıştırmaya başlıyor.”
1’inci sınıf öğretmeni, 2’inci sınıf öğrenci velisi, Kübra Çiçek: “1’inci sınıflarda ben şu an ekstra test tahlili yaptırmasam da öğrencilerim BİLSEM imtihanlarına girdi. Birinci kere fazlacatan seçmeli soruları BİLSEM imtihanında gördüler. Bunun haricinde derslerimde kullandığım kaynaklarda soru bankaları da yer alıyor. Soru bankalarında oldukçatan seçmeli sorular da yer alıyor. Kendi kızım da 2’nci sınıfta okuyor ve yakın vakitte onun okuduğu okulda deneme imtihanı yapıldı. Lakin bunun kararında kendi kızım da dahil olmak üzere, 2’nci sınıf seviyesindeki öğrencilerin deneme imtihanlarında zorlandığını gördük. Sonuçlar karşısında öğrencilerin üzülmemesi için kızımın okuduğu okul deneme imtihanlarından vazgeçti.”