Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi’nde mezun olan Meryem Duran, 3 yıl evvel Tuşba ilçesine bağlı kırsal Kolsatan Mahallesi’nde nazaranve başladı. Van’ın Saray ilçesi Kepir Mahallesi’nde doğan Duran, Kolsatan İlkokulu’nda çocukları geleceğe hazırlamanın yanı sıra okulun öbür işlerini de üstleniyor. Okulda 14 çocuğa ders veren Duran, öğrencileriyle birlikte toplumsal aktiviteler yapmayı da ihmal etmediğini belirterek şunları söylemiş oldu:
BENİM İÇİN AĞLADIKLARINI GÖRDÜM
“Sabahın erken saatlerinde işçimiz ile okula gelip sobamızı yakıyoruz. daha sonra da derslerimize başlıyoruz. Çocuklarım sahiden çok terbiyeli. Öğrenci-öğretmen bağlantısını anlatmak ise hayli sıkıntı. Birinin parmağına ziyan gelse fazlaca üzülürüm. Ziyan görmemeleri için elimden geleni yapıyorum. Onlar da bunu gördüler. Çok vefalı çocuklar, onları epeyce seviyorum, onlar da beni seviyor. Orta tatile gittiğimde benim için ağladıklarını gördüm. Rabbim, onların yolunu açık etsin.
GERÇEKTEN EĞİTİME MUHTAÇLIKLARI VAR
Gerek kaideler gerek zorluklar olsun; elimizden geldiğince hepsinin üstesinden gelmeye çalıştık. Kırsal mahallelerdeki çocukların sahiden eğitime gereksinimi var. Öğrencilerimiz keyifli olduklarında, biz de kendimizi keyifli hissediyoruz. Onların gülümsemesi kimi vakit ilaç üzere geliyor. 3 yıldır bu okulda bakılırsav yapıyorum. Buraya birinci geldiğimde okulda kimi eksiklikler vardı. Sağ olsun Tuşba İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü yetkilileri yardımcı oldular.”
BÖLGEDEKİ DURUM DEĞİŞMEYE BAŞLADI
seneler evvel kız çocuklarının okula gidemediği bir bölgede yaşadığını, ailesinin ise kendisine daima dayanak olduğunu belirterek, “Bölgedeki bu durum değişmeye başladı. Ailem okumam için daima dayanak oldu ve hayli hoş yetiştirdiler. Ben de olabildiğince bunu öğrencilerime yansıtmaya çalışıyorum. Buradan tüm öğretmenlerimizin ’Öğretmenler Günü’nü de kutluyorum. Şehit olan öğretmenlerimize ise Allah’tan rahmet diliyorum, yerleri cennet olsun” dedi.
BENİM İÇİN AĞLADIKLARINI GÖRDÜM
“Sabahın erken saatlerinde işçimiz ile okula gelip sobamızı yakıyoruz. daha sonra da derslerimize başlıyoruz. Çocuklarım sahiden çok terbiyeli. Öğrenci-öğretmen bağlantısını anlatmak ise hayli sıkıntı. Birinin parmağına ziyan gelse fazlaca üzülürüm. Ziyan görmemeleri için elimden geleni yapıyorum. Onlar da bunu gördüler. Çok vefalı çocuklar, onları epeyce seviyorum, onlar da beni seviyor. Orta tatile gittiğimde benim için ağladıklarını gördüm. Rabbim, onların yolunu açık etsin.
GERÇEKTEN EĞİTİME MUHTAÇLIKLARI VAR
Gerek kaideler gerek zorluklar olsun; elimizden geldiğince hepsinin üstesinden gelmeye çalıştık. Kırsal mahallelerdeki çocukların sahiden eğitime gereksinimi var. Öğrencilerimiz keyifli olduklarında, biz de kendimizi keyifli hissediyoruz. Onların gülümsemesi kimi vakit ilaç üzere geliyor. 3 yıldır bu okulda bakılırsav yapıyorum. Buraya birinci geldiğimde okulda kimi eksiklikler vardı. Sağ olsun Tuşba İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü yetkilileri yardımcı oldular.”
BÖLGEDEKİ DURUM DEĞİŞMEYE BAŞLADI
seneler evvel kız çocuklarının okula gidemediği bir bölgede yaşadığını, ailesinin ise kendisine daima dayanak olduğunu belirterek, “Bölgedeki bu durum değişmeye başladı. Ailem okumam için daima dayanak oldu ve hayli hoş yetiştirdiler. Ben de olabildiğince bunu öğrencilerime yansıtmaya çalışıyorum. Buradan tüm öğretmenlerimizin ’Öğretmenler Günü’nü de kutluyorum. Şehit olan öğretmenlerimize ise Allah’tan rahmet diliyorum, yerleri cennet olsun” dedi.