Actinopteri
New member
Şarkıcı Gül kötü adamı Misofonia'dan muzdarip. Yarın Rai Play'de yayınlanacak olan yeni 'Hot Ones' bölümü için Alessandro Cattelan ile bir röportajda şöyle açıkladı: “İnsanlarla bir sorunum var, Misophon'dan muzdaripim ve İnsanlar ses çıkarırsa deliririm“.
Ama Misophonia nedir? Kelimenin tam anlamıyla sesler için nefrettir: Karayolu üzerinde çiğnenmiş kauçuk veya alçı sesini alamayanlar var. Ancak bilimsel düzeyde, 2001 yılında bir makalede, işitsel bozukluklarda iki uzmanın imzasını taşıyan Pawel J. Jastreboff ve Margaret M Jastreboff'un ilk kez ortaya çıktı. Makalede, bozukluk, hiperaküzya ve fonofobi gibi zaten bilinen diğerlerinden farklıdır. Hyperacusia'da halsizlik, işitsel sistemin birçok sesin varlığında (normal işitme seviyesine sahip deneklerde) aşırı aktivasyonundan kaynaklanırken, fonofobi belirli seslerin korkusudur. Ancak Misophonia'da, Özel sesler, özellikle ağız ve burun tarafından üretilen bir sıkıntı tepkisine neden olur. Bununla birlikte, tekrarlanan bir kalem gibi tekrarlanan işaretlemeye duyarlı olanlar da vardır. AIRC uzmanları bunu en meraklı bozukluklara ve semptomlara adanmış sayfada açıklar.
Misophonia ile ilgili çalışmaların çoğu 2013'ten beri yürütülmüştür. O yıl araştırmanın sonuçları 2020'de Ignobel Tıp için, en eksantrik ve saçma araştırmalara hicivli bir tanıma tarafından yayınlandı ve medya da soruna ilgi duymaya başladı. Hala çok az çalışılan bir bozukluk ve cevapsız kalan birçok soru var. Örneğin, yaygınlığının ne olduğunu, yani popülasyonda ne kadar sık olduğunu bilmiyoruz. Diğer bozukluklarla ilişkili olarak veya doğasının tam olarak ne olduğunu bile bilmiyoruz. Genellikle uzmanlar işitsel aparatın bir patolojisinin rol oynadığına inanmazlar. Aksine, bunun nörolojik veya psikiyatrik bir bozukluk olabileceği varsayılmaktadır, çünkü bazı ön testlerden hassas reaksiyonları tetikleyebilen sesleri dinlemenin hassas beyin alanlarını tetikleyebileceği görülmektedir.
Bununla birlikte, psikolojik bir bileşen de var gibi görünüyor. Örneğin, Misofonia'lı insanların birçoğu, akademisyenler tarafından kullanılan anketlerde, aile üyelerinin çiğnemesini duyarak tiksinti hissetmek için erken yaşlarda başladıklarını beyan ederler. Bu seslere tepkileri de tiksintiyi haklı çıkaran 'ahlaki' bir yargı anlamına da gelebilir. Uygulamada, birçok misoofizikçi son derece kaba çiğnemeyi mastiling olarak görüyor. Başka bir deyişle, misoofoni, uyaranın kendisini ilgilendirmeyen bir aşırı duyarlılık biçimi olabilir, ancak ondan muzdarip olanların onlara nitelendirdiği anlam olabilir.
Ama Misophonia nedir? Kelimenin tam anlamıyla sesler için nefrettir: Karayolu üzerinde çiğnenmiş kauçuk veya alçı sesini alamayanlar var. Ancak bilimsel düzeyde, 2001 yılında bir makalede, işitsel bozukluklarda iki uzmanın imzasını taşıyan Pawel J. Jastreboff ve Margaret M Jastreboff'un ilk kez ortaya çıktı. Makalede, bozukluk, hiperaküzya ve fonofobi gibi zaten bilinen diğerlerinden farklıdır. Hyperacusia'da halsizlik, işitsel sistemin birçok sesin varlığında (normal işitme seviyesine sahip deneklerde) aşırı aktivasyonundan kaynaklanırken, fonofobi belirli seslerin korkusudur. Ancak Misophonia'da, Özel sesler, özellikle ağız ve burun tarafından üretilen bir sıkıntı tepkisine neden olur. Bununla birlikte, tekrarlanan bir kalem gibi tekrarlanan işaretlemeye duyarlı olanlar da vardır. AIRC uzmanları bunu en meraklı bozukluklara ve semptomlara adanmış sayfada açıklar.
Misophonia ile ilgili çalışmaların çoğu 2013'ten beri yürütülmüştür. O yıl araştırmanın sonuçları 2020'de Ignobel Tıp için, en eksantrik ve saçma araştırmalara hicivli bir tanıma tarafından yayınlandı ve medya da soruna ilgi duymaya başladı. Hala çok az çalışılan bir bozukluk ve cevapsız kalan birçok soru var. Örneğin, yaygınlığının ne olduğunu, yani popülasyonda ne kadar sık olduğunu bilmiyoruz. Diğer bozukluklarla ilişkili olarak veya doğasının tam olarak ne olduğunu bile bilmiyoruz. Genellikle uzmanlar işitsel aparatın bir patolojisinin rol oynadığına inanmazlar. Aksine, bunun nörolojik veya psikiyatrik bir bozukluk olabileceği varsayılmaktadır, çünkü bazı ön testlerden hassas reaksiyonları tetikleyebilen sesleri dinlemenin hassas beyin alanlarını tetikleyebileceği görülmektedir.
Bununla birlikte, psikolojik bir bileşen de var gibi görünüyor. Örneğin, Misofonia'lı insanların birçoğu, akademisyenler tarafından kullanılan anketlerde, aile üyelerinin çiğnemesini duyarak tiksinti hissetmek için erken yaşlarda başladıklarını beyan ederler. Bu seslere tepkileri de tiksintiyi haklı çıkaran 'ahlaki' bir yargı anlamına da gelebilir. Uygulamada, birçok misoofizikçi son derece kaba çiğnemeyi mastiling olarak görüyor. Başka bir deyişle, misoofoni, uyaranın kendisini ilgilendirmeyen bir aşırı duyarlılık biçimi olabilir, ancak ondan muzdarip olanların onlara nitelendirdiği anlam olabilir.