Seray Şahinler – Yaşadığımız kent bizi biz yapan en besbelli bileşenlerden biri. Sevgimizi, öfkemizi, hasretlerimizi ebediyen yaşadığımız yere fısıldamıyor muyuz? Onunla eğlenip hüznümüzü o kentin gökyüzüyle paylaşmıyor muyuz? En büyük keder ortağımız yaşadığımız kent olsa gerek. Hele ki o kent İstanbul ise! Bu hisleri en gerçek ve hoş hâliyle anlatan birtakım müellifler, şairler, ressamlar vardır, yaşadıkları kentle özdeştir adeta. Yazan ilhamını İstanbul’dan alır ancak yazdıklarıyla kentin iliklerine işler. Selçuk Demirel’in yeni kitabı “Birdenbire İstanbul” müellif ve şairlerin İstanbul atıflarıyla bezenmiş metinlerle birbirini tamamlayan, Beyoğlu, Pera, Boğaziçi, Galata ve Galata Kulesi ve öbür bütün güzellikleriyle bir “şiir kent” olan İstanbul’a adanmış bir çalışma.
“Hasret dolu resimler”
“İstanbul’da ‘İstanbulluyum’ diyecek kadar uzun bir süre yaşamadım. Her seferinde biraz daha fazla kalmak isteğiyle gelip gittim. Bu yüzden bir kentte yaşarken ister istemez içine düştüğümüz kanıksamak, bir kente alışmak, körleşmek, İstanbul’la benim aramda kelam konusu olmadı” diyor Selçuk Demirel.
Bir İstanbul masalı tadındaki kitapta Sait Faik’in hikayeleri, Orhan Veli’nin şiirleri, Orhan Pamuk’un romanlarındaki kent imgesinin sesi oluyor çizer. Kitap, tabir yerindeyse edebi ve görsel bir şölen. Demirel, hemhal olduğu müellif ve şairlerin hissiyatını fazlaca yeterli özümsemiş olmalı ki çizgileriyle metinleri tamamlıyor adeta. Sevmeye doyamadığımız bu kente Demirel’in yorumu eşliğinde Sait Faik’in “İstanbul’dan daha hoş bir İstanbul vardır. Bilmiş olunuz” kelamlarıyla bir daha bakıyoruz. Rumelihisarı’nda bir türkü tutturan Orhan Veli’nin dizelerini okurken şairin personası çabucak yanında pek de besbelli olmayan bir İstanbul ve şair siluetinin çizgileri pekiştiriyor. 65 fotoğrafın tamamına Paris’te imza atan Demirel, çizgileri “sevgi ve hasret dolu resimlerdir” kelamlarıyla anlatıyor. Bu hem de her şeye karşın İstanbul’da kalan bizlerin de kente hasreti.
Çizimler hem de muharririn ve metnin de çözümlemesi üzere. Turgut Uyar, Edip Cansever, Ece Ayhan, Yaşar Kemal, Özdemir Asaf ve Dava Tamer’in İstanbul’u Selçuk Demirel’in çizgileriyle kurguladığı dünyada öyküyü bir daha yazıyor. Selçuk Demirel daha evvel yerli ve yabancı epeyce sayıda kitaba çizimleriyle katkı sağlamıştı. “Birdenbire İstanbul” Türk edebiyatına ve sanat tarihine selam duran; bu diyaloğun en renkli ve hoş örneklerinden biri…
“Hasret dolu resimler”
“İstanbul’da ‘İstanbulluyum’ diyecek kadar uzun bir süre yaşamadım. Her seferinde biraz daha fazla kalmak isteğiyle gelip gittim. Bu yüzden bir kentte yaşarken ister istemez içine düştüğümüz kanıksamak, bir kente alışmak, körleşmek, İstanbul’la benim aramda kelam konusu olmadı” diyor Selçuk Demirel.
Bir İstanbul masalı tadındaki kitapta Sait Faik’in hikayeleri, Orhan Veli’nin şiirleri, Orhan Pamuk’un romanlarındaki kent imgesinin sesi oluyor çizer. Kitap, tabir yerindeyse edebi ve görsel bir şölen. Demirel, hemhal olduğu müellif ve şairlerin hissiyatını fazlaca yeterli özümsemiş olmalı ki çizgileriyle metinleri tamamlıyor adeta. Sevmeye doyamadığımız bu kente Demirel’in yorumu eşliğinde Sait Faik’in “İstanbul’dan daha hoş bir İstanbul vardır. Bilmiş olunuz” kelamlarıyla bir daha bakıyoruz. Rumelihisarı’nda bir türkü tutturan Orhan Veli’nin dizelerini okurken şairin personası çabucak yanında pek de besbelli olmayan bir İstanbul ve şair siluetinin çizgileri pekiştiriyor. 65 fotoğrafın tamamına Paris’te imza atan Demirel, çizgileri “sevgi ve hasret dolu resimlerdir” kelamlarıyla anlatıyor. Bu hem de her şeye karşın İstanbul’da kalan bizlerin de kente hasreti.
Çizimler hem de muharririn ve metnin de çözümlemesi üzere. Turgut Uyar, Edip Cansever, Ece Ayhan, Yaşar Kemal, Özdemir Asaf ve Dava Tamer’in İstanbul’u Selçuk Demirel’in çizgileriyle kurguladığı dünyada öyküyü bir daha yazıyor. Selçuk Demirel daha evvel yerli ve yabancı epeyce sayıda kitaba çizimleriyle katkı sağlamıştı. “Birdenbire İstanbul” Türk edebiyatına ve sanat tarihine selam duran; bu diyaloğun en renkli ve hoş örneklerinden biri…