‘BENİM AİLEM DE ONLARDAN BİRİ’
Birsen Başar, tezini yazarken bilhassa Amerika’da yapılan araştırmalardan yola çıktığını anlattı. Başar, tezini hem kendisinin yaptığı birebir vakitte var olan araştırmalardan faydalanarak hazırladı. Başar, yılın tezi seçilen çalışmasını şöyleki anlattı:
“Otizmli çocukları olan aileler büyük gerilim altında. Günlük hayatta biroldukca sorun yaşıyorlar ve kuvvetli kalmaları zorlaşabiliyor. Tezimde, ailelerin nasıl kuvvetli kalabileceğine ve yaşadıkları gerilimi nasıl aşabileceklerine değindim. Zira eğitim de alınsa, ruhsal takviye de alınsa otizmli çocuklarıyla en hayli vakti aileler geçiriyor. Onların yanında tüm kuvvetliklere göğüs gererek çabaya devam ediyor. Bu mevzu benim için çok kıymetli zira benim ailem de onlardan biri.”
2008’den beri hem Türkiye’de tıpkı vakitte yurt haricinde birfazlaca otizmli çocuğu olan aileyle tanıştığını söyleyen Başar, otizmli çocuğu olan anne ve babaların psikolojisini anlamanın epey kıymetli olduğunu anlattı. Onların neler hissettiklerini görür görmez, ailelere nasıl yardım edebileceğini düşünmeye başladığını belirten Başar, ailelere güç verilmezse çocukların da uygun olamayacağını düşünüyor.
‘HERKES ÇOCUKLARA EĞİTİM VERMEYE ÇALIŞIYOR’
Otizm tanısı konulan çocuklara ağır bir eğitim ve dayanak verildiğini lakin ailelerin de bu süreçte tıpkı dayanağı almaları gerektiğinin altını çizen Başar, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Aslında ailelere takviye vermek de pek kıymetli. Zira otizmli çocuğu olan aileler büyük gerilim yaşıyor. Otizmli çocuğun uygun yetişmesi isteniyorsa birinci olarak anne ve babanın güçlenmesi gerekiyor. Şayet anne ve baba düzgün olursa bu biçimde otizmli çocukların da geleceği yeterli olur. Araştırmalarımın kararında da bu ortaya çıktı.”
Ailelerin, otizmli çocukların gelişmeninde ve başarılarında büyük rol oynadığını da söyleyen Başar, tezinin yılın tezi olarak seçilmesinde bu mevzuyu işlemesinin kıymetli olduğuna inanıyor.
Başar, kendisine otizm tanısı konulduktan daha sonra biroldukça seminer verdiğini ve bu mevzuyla ilgili araştırmalar yaptığını söylemiş oldu. hem de yayımlanan 3 kitabı da olan Başar, “Bazı şeyleri başarmak için öbür insanların takviyesine gereksinimim var ancak ben daima devam ederek başardım. Olağan iniş ve çıkışlarım da oldu ancak bir şeyi başarmak istediğim için daima gayrete devam ettim” dedi.
‘OTİZM KONUSUNDA ARAŞTIRMALARA DEVAM EDECEĞİM’
Otizmin beşerler tarafınca daha uygun anlaşılabilmesini sağlamak için araştırmalarına devam edeceğini belirden Başar, Hollanda’da otizmli bireylere koçluk yapıyor. tıpkı vakitte yüksek lisans eğitimine de devam eden Başar, ilerde otizm konusunda çalışmaları olan bir bilim insanı olmak istediğini söylemiş oldu.
Birsen Başar, tezini yazarken bilhassa Amerika’da yapılan araştırmalardan yola çıktığını anlattı. Başar, tezini hem kendisinin yaptığı birebir vakitte var olan araştırmalardan faydalanarak hazırladı. Başar, yılın tezi seçilen çalışmasını şöyleki anlattı:
“Otizmli çocukları olan aileler büyük gerilim altında. Günlük hayatta biroldukca sorun yaşıyorlar ve kuvvetli kalmaları zorlaşabiliyor. Tezimde, ailelerin nasıl kuvvetli kalabileceğine ve yaşadıkları gerilimi nasıl aşabileceklerine değindim. Zira eğitim de alınsa, ruhsal takviye de alınsa otizmli çocuklarıyla en hayli vakti aileler geçiriyor. Onların yanında tüm kuvvetliklere göğüs gererek çabaya devam ediyor. Bu mevzu benim için çok kıymetli zira benim ailem de onlardan biri.”
2008’den beri hem Türkiye’de tıpkı vakitte yurt haricinde birfazlaca otizmli çocuğu olan aileyle tanıştığını söyleyen Başar, otizmli çocuğu olan anne ve babaların psikolojisini anlamanın epey kıymetli olduğunu anlattı. Onların neler hissettiklerini görür görmez, ailelere nasıl yardım edebileceğini düşünmeye başladığını belirten Başar, ailelere güç verilmezse çocukların da uygun olamayacağını düşünüyor.
‘HERKES ÇOCUKLARA EĞİTİM VERMEYE ÇALIŞIYOR’
Otizm tanısı konulan çocuklara ağır bir eğitim ve dayanak verildiğini lakin ailelerin de bu süreçte tıpkı dayanağı almaları gerektiğinin altını çizen Başar, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Aslında ailelere takviye vermek de pek kıymetli. Zira otizmli çocuğu olan aileler büyük gerilim yaşıyor. Otizmli çocuğun uygun yetişmesi isteniyorsa birinci olarak anne ve babanın güçlenmesi gerekiyor. Şayet anne ve baba düzgün olursa bu biçimde otizmli çocukların da geleceği yeterli olur. Araştırmalarımın kararında da bu ortaya çıktı.”
Ailelerin, otizmli çocukların gelişmeninde ve başarılarında büyük rol oynadığını da söyleyen Başar, tezinin yılın tezi olarak seçilmesinde bu mevzuyu işlemesinin kıymetli olduğuna inanıyor.
Başar, kendisine otizm tanısı konulduktan daha sonra biroldukça seminer verdiğini ve bu mevzuyla ilgili araştırmalar yaptığını söylemiş oldu. hem de yayımlanan 3 kitabı da olan Başar, “Bazı şeyleri başarmak için öbür insanların takviyesine gereksinimim var ancak ben daima devam ederek başardım. Olağan iniş ve çıkışlarım da oldu ancak bir şeyi başarmak istediğim için daima gayrete devam ettim” dedi.
‘OTİZM KONUSUNDA ARAŞTIRMALARA DEVAM EDECEĞİM’
Otizmin beşerler tarafınca daha uygun anlaşılabilmesini sağlamak için araştırmalarına devam edeceğini belirden Başar, Hollanda’da otizmli bireylere koçluk yapıyor. tıpkı vakitte yüksek lisans eğitimine de devam eden Başar, ilerde otizm konusunda çalışmaları olan bir bilim insanı olmak istediğini söylemiş oldu.