Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in iştirakiyle Ankara Kızılcahamam’daki buluşmaya Türkiye genelinden yaklaşık bin 500 genç katıldı. Özer, LİDER İmam Hatipliler Derneği tarafınca düzenlenen programda yaptığı konuşmasına gönüllerin mimarı Yunus Emre’nin yolunda olan gençlerle bu biçimdesine bir buluşmada bir ortada olmaktan memnunluk duyduğunu belirterek başladı.
Bakanlık olarak gençleri dünyadaki akranlarıyla rekabet edebilir akademik marifetlerle donatırken bir taraftan da Türkiye’nin dünyada kelamı dinlenen bir ülke olması için gerekli marifetlerle onların psiko toplumsal gelişimlerini desteklediklerini belirten Bakan Özer, “Bu topraklar, yalnızca ilmin ve eğitimin olduğu topraklar değil; irfanın da olduğu topraklar. İlim ve irfanın harmanlandığı topraklar. Bu mayalanmada hayli kıymetli gönül erleri bakılırsav yaptı. Bizi bugün burada buluşturan Yunus Emre, o gönül erlerinden çok kıymetli biri. Burada yetişen beşerler ötekini cehennem değil, cennet olarak goren beşerler. Savaşların, kıtlıkların yaygınlaştığı bir periyotta gönül coğrafyamızı tefekkür etmeye epey daha fazla gereksinimimiz var” diye konuştu.
‘SİZ KIYMETLİ GENÇLER KOLAYA DEĞİL ZORA TALİP OLAN GENÇLERSİNİZ’
Türkiye Cumhuriyeti’nin yalnızca gelişmiş bir ülke olmak istemediğini, hem de barışın, selametin, iyiliğin lisanını dünyaya tanıtan bir ülke olmak istediğini belirten Özer, şunları kaydetti:
“Bizlere düşen, medeniyet erlerimizi anlamak ve yeni bir lisan inşa edebilmek. Siz bedelli gençler kolaya değil zora talip olan gençlersiniz. bununla birlikte diğerine yapılan yeterliliğin cennetin de yolu olduğunun bilincindesiniz. Bu, aslında bir çağdaş dervişlik yolu. Burada, 81 vilayetten imam hatip liselerinden pırıl pırıl gençlerimiz var. Sizlerin, üstündeki sorumluluğu her geçen gün artan bir ülkenin aydınlık gençleri olarak sorumluluğu var.”
‘OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 90 OLDU’
Son 20 yılda eğitimde devasa dönüşümlerin yaşandığını anlatan Bakan Özer, şunları söylemiş oldu: “81 vilayet 922 ilçede bu milletin evlatlarını eğitime eriştirmek için devasa bir eğitim seferberliği yapıldı. Tüm vilayetlerimizde, tüm ilçelerimizde yeni okullar, yeni derslikler yapılarak gençlerin eğitimle buluşması sağlandı. 2000’li senelerda, bu ülkede ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 44’ler düzeyindeydi. Bugün bu oran yüzde 90’lar düzeyine gelmiş bulunmaktadır. Okul öncesi eğitimde mesela 5 yaşlarındaki okullaşma oranı yüzde 14’tü, bugün yüzde 90 oldu. 350 binlik derslikten 855 bin dersliğin olduğu bir eğitim sistemine kavuştuk. Şunu hatırlamanızda büyük yarar var: Gelişmiş ülkeler 2. Dünya Savaşı’ndan daha sonra okullaşma oranlarını yüzde 100’e ulaştırırken biz bu oranlara son 20 yılda, 70 yıl gecikmeyle erişebildik.
Bugün eğitimin kalitesiyle ilgili konuşanların evvel şuna yanıt vermesi gerekir: niye bu ülkenin evlatları eğitime erişebilmek için 70 yıl bekledi.
Son 20 yıl eğitimde devasa dönüşümler yapılırken beraberinde toplumsal taleplere demokratik tahliller üretildiği bir periyot oldu. 1999 yılında kat sayı uygulaması diye bir uygulama ortaya kondu. Siz imam hatip lisesi öğrencilerinin ve meslek lisesi öğrencilerinin yükseköğretime gidişini kısıtlayan her iki okulu da kuruluş misyonundan uzaklaştıran bir uygulamaya Türkiye tanıklık etti. Katsayı uygulamasının ötesinde başörtüsü yasakları… Bugün bayana şiddetle ilgili konuşanlar, genç kızlarımız başörtüsünden dolayı yurtharicinde okumak zorunda kaldığında bir şey söylemedi.
Peygamberimizin ömrü, Kuran’ı Kerim eğitimiyle ilgili tüm gençlerimizin taleplerine karşılık verecek seçmeli dersler konuldu.”
Tüm bunların yapılabilmesi için epeyce kuvvetli bir liderlik gerektiğinin altını çizen Bakan Özer, “Bugün bu kuvvetli liderlikle siz pahalı gençlerin eğitime erişimini sağlamamıza takviye veren, eğitime her bütçede en büyük hissesi ayıran Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a en içten şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Programa Ulusal Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Din Öğretimi Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç da katıldı.
Bakanlık olarak gençleri dünyadaki akranlarıyla rekabet edebilir akademik marifetlerle donatırken bir taraftan da Türkiye’nin dünyada kelamı dinlenen bir ülke olması için gerekli marifetlerle onların psiko toplumsal gelişimlerini desteklediklerini belirten Bakan Özer, “Bu topraklar, yalnızca ilmin ve eğitimin olduğu topraklar değil; irfanın da olduğu topraklar. İlim ve irfanın harmanlandığı topraklar. Bu mayalanmada hayli kıymetli gönül erleri bakılırsav yaptı. Bizi bugün burada buluşturan Yunus Emre, o gönül erlerinden çok kıymetli biri. Burada yetişen beşerler ötekini cehennem değil, cennet olarak goren beşerler. Savaşların, kıtlıkların yaygınlaştığı bir periyotta gönül coğrafyamızı tefekkür etmeye epey daha fazla gereksinimimiz var” diye konuştu.
‘SİZ KIYMETLİ GENÇLER KOLAYA DEĞİL ZORA TALİP OLAN GENÇLERSİNİZ’
Türkiye Cumhuriyeti’nin yalnızca gelişmiş bir ülke olmak istemediğini, hem de barışın, selametin, iyiliğin lisanını dünyaya tanıtan bir ülke olmak istediğini belirten Özer, şunları kaydetti:
“Bizlere düşen, medeniyet erlerimizi anlamak ve yeni bir lisan inşa edebilmek. Siz bedelli gençler kolaya değil zora talip olan gençlersiniz. bununla birlikte diğerine yapılan yeterliliğin cennetin de yolu olduğunun bilincindesiniz. Bu, aslında bir çağdaş dervişlik yolu. Burada, 81 vilayetten imam hatip liselerinden pırıl pırıl gençlerimiz var. Sizlerin, üstündeki sorumluluğu her geçen gün artan bir ülkenin aydınlık gençleri olarak sorumluluğu var.”
‘OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 90 OLDU’
Son 20 yılda eğitimde devasa dönüşümlerin yaşandığını anlatan Bakan Özer, şunları söylemiş oldu: “81 vilayet 922 ilçede bu milletin evlatlarını eğitime eriştirmek için devasa bir eğitim seferberliği yapıldı. Tüm vilayetlerimizde, tüm ilçelerimizde yeni okullar, yeni derslikler yapılarak gençlerin eğitimle buluşması sağlandı. 2000’li senelerda, bu ülkede ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 44’ler düzeyindeydi. Bugün bu oran yüzde 90’lar düzeyine gelmiş bulunmaktadır. Okul öncesi eğitimde mesela 5 yaşlarındaki okullaşma oranı yüzde 14’tü, bugün yüzde 90 oldu. 350 binlik derslikten 855 bin dersliğin olduğu bir eğitim sistemine kavuştuk. Şunu hatırlamanızda büyük yarar var: Gelişmiş ülkeler 2. Dünya Savaşı’ndan daha sonra okullaşma oranlarını yüzde 100’e ulaştırırken biz bu oranlara son 20 yılda, 70 yıl gecikmeyle erişebildik.
Bugün eğitimin kalitesiyle ilgili konuşanların evvel şuna yanıt vermesi gerekir: niye bu ülkenin evlatları eğitime erişebilmek için 70 yıl bekledi.
Son 20 yıl eğitimde devasa dönüşümler yapılırken beraberinde toplumsal taleplere demokratik tahliller üretildiği bir periyot oldu. 1999 yılında kat sayı uygulaması diye bir uygulama ortaya kondu. Siz imam hatip lisesi öğrencilerinin ve meslek lisesi öğrencilerinin yükseköğretime gidişini kısıtlayan her iki okulu da kuruluş misyonundan uzaklaştıran bir uygulamaya Türkiye tanıklık etti. Katsayı uygulamasının ötesinde başörtüsü yasakları… Bugün bayana şiddetle ilgili konuşanlar, genç kızlarımız başörtüsünden dolayı yurtharicinde okumak zorunda kaldığında bir şey söylemedi.
Peygamberimizin ömrü, Kuran’ı Kerim eğitimiyle ilgili tüm gençlerimizin taleplerine karşılık verecek seçmeli dersler konuldu.”
Tüm bunların yapılabilmesi için epeyce kuvvetli bir liderlik gerektiğinin altını çizen Bakan Özer, “Bugün bu kuvvetli liderlikle siz pahalı gençlerin eğitime erişimini sağlamamıza takviye veren, eğitime her bütçede en büyük hissesi ayıran Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a en içten şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Programa Ulusal Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz ve Din Öğretimi Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç da katıldı.