Yapılan araştırmalar bayanların beynindeki konuşma merkezinin erkeklere kıyasla % 35 oranında daha büyük olduğunu gösteriyor.
Erkekler sıklıkla bir durum karşısında beyinlerinin sadece bir lobunu kullanmayı tercih ediyorlar. Ya yüklü olarak mantıklı ya da duygusal kararlar veriyorlar. Bayanlar ise karşılaştıkları durumlar karşısında beyinlerinin her iki tarafını da kullanabiliyorlar. Hem mantık tıpkı vakitte duygusal bakışın tesirli olduğu tahliller bulabiliyorlar.
Bayan için değerli olan hislerini eşine tabir edebilmekken erkek için değerli olan sonuca ulaşabilmektir. Erkek sadece dinleyerek eşinin ruhsal tatminini sağlayabilir. Bayan da erkeğe karşı manipülatif olmadan ve sonları aşan müdahalelerde bulunmadan sadece onu kabullenerek duygusal dayanak sağlayabilir. Erkek kabul edildiğini, bayan da önemsendiğini hissettiği vakit sevildiğine dair inanç geliştirebilir.
Bayan için kıymetli olan paylaşım süreci ve bu süreç içerisinde eşinin kendisine odaklanma biçimidir. Eşinin gözlerinin içine bakarak kendisini dinlemesi duygusal dayanıklılığını arttırır. Erkeğin tesirli bir halde kendisini dinlemesi bayanın ruhsal kaynaklarını güçlendirir.
Erkekler Bayanlardan Ne Bekler ?
Erkek ise hanımın kendisini var olan özellikleriyle kabul etmesini, eşinin kendisini başarılı görmesini, olumlu davranış özelliklerini takdir etmesini bekler.
Evlilik hayatında bayan ve erkek içinde beklentiler değişim gösterebilir. Bu noktada kıymetli olan eşlerin birbirlerinden beklentilerinin evliliğin başında konuşularak netleştirilmesidir. Eşlerin birbirlerinin önceliğini bilmemesi halinde her an evlilik atmosferi gerilebilir.
Erkekler; annelerinden gördükleri şefkati ve karşılıksız fedakarlığı evlendikten daha sonra eşlerinden de bekler. Evlenene kadar çorapları bile annesi tarafınca kaldırılan erkek; evlendikten daha sonra eşinin birtakım reaksiyonları karşısında otomatik olarak annesiyle eşini kıyaslama yoluna masraf. halbuki “aşırı fedakarlığı olağanlaştıran ve kendi benliğini bu türlü var eden” annesinin davranışları da erkeği atalete iter. halbuki cinsiyet fark etmeksizin herkesin kendi kişisel gereksinimlerini karşılayabilecek yeterlilikte olmasıdır ülkü evlilikte taraflardan beklenen.
Erkekler sıklıkla bir durum karşısında beyinlerinin sadece bir lobunu kullanmayı tercih ediyorlar. Ya yüklü olarak mantıklı ya da duygusal kararlar veriyorlar. Bayanlar ise karşılaştıkları durumlar karşısında beyinlerinin her iki tarafını da kullanabiliyorlar. Hem mantık tıpkı vakitte duygusal bakışın tesirli olduğu tahliller bulabiliyorlar.
Bayan için değerli olan hislerini eşine tabir edebilmekken erkek için değerli olan sonuca ulaşabilmektir. Erkek sadece dinleyerek eşinin ruhsal tatminini sağlayabilir. Bayan da erkeğe karşı manipülatif olmadan ve sonları aşan müdahalelerde bulunmadan sadece onu kabullenerek duygusal dayanak sağlayabilir. Erkek kabul edildiğini, bayan da önemsendiğini hissettiği vakit sevildiğine dair inanç geliştirebilir.
Bayan için kıymetli olan paylaşım süreci ve bu süreç içerisinde eşinin kendisine odaklanma biçimidir. Eşinin gözlerinin içine bakarak kendisini dinlemesi duygusal dayanıklılığını arttırır. Erkeğin tesirli bir halde kendisini dinlemesi bayanın ruhsal kaynaklarını güçlendirir.
Erkekler Bayanlardan Ne Bekler ?
Erkek ise hanımın kendisini var olan özellikleriyle kabul etmesini, eşinin kendisini başarılı görmesini, olumlu davranış özelliklerini takdir etmesini bekler.
Evlilik hayatında bayan ve erkek içinde beklentiler değişim gösterebilir. Bu noktada kıymetli olan eşlerin birbirlerinden beklentilerinin evliliğin başında konuşularak netleştirilmesidir. Eşlerin birbirlerinin önceliğini bilmemesi halinde her an evlilik atmosferi gerilebilir.
Erkekler; annelerinden gördükleri şefkati ve karşılıksız fedakarlığı evlendikten daha sonra eşlerinden de bekler. Evlenene kadar çorapları bile annesi tarafınca kaldırılan erkek; evlendikten daha sonra eşinin birtakım reaksiyonları karşısında otomatik olarak annesiyle eşini kıyaslama yoluna masraf. halbuki “aşırı fedakarlığı olağanlaştıran ve kendi benliğini bu türlü var eden” annesinin davranışları da erkeği atalete iter. halbuki cinsiyet fark etmeksizin herkesin kendi kişisel gereksinimlerini karşılayabilecek yeterlilikte olmasıdır ülkü evlilikte taraflardan beklenen.