ESTÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık Kısmı öğrencileri, 2021-2022 ders yılı güz devrinde mobilya dersleri içinde yer alan atık modüllerle tasarlama başlıklı periyot çalışması kapsamında, muahede sağladıkları mobilya atölyesinden temin ettikleri atıklarla sandalye, sehpa ve dekoratif eserler üzere çeşitli mobilyalar tasarlıyor. Öğrenciler ayrıca eski sandalyeleri tamir edip, bir daha işlevlendirerek, yeni oturma kümeleri üretiyor. Mobilya dersi kapsamında ele alınan sistemlerle yenilikçi bakış açısıyla tasarlanan mobilyalar ve 3d prototipler fuarlarda da sergileniyor.
ATIKLARIN YÜZDE 90’I YAKILIYOR
Mobilya atölyelerinde fire olarak ayrıldıktan daha sonra atılan materyallerin yüzde 90’ının yakıldığını ve bunun da etraf kirliliğine niye olduğunu belirten öğretim üyesi Doç. Dr. Onur Ülker, Türkiye’de ve Avrupa’da atıkların yüzde 4’ünü mobilya atıklarının oluşturduğunu söylemiş oldu. bir daha tasarlama ile etraf kirliliğinin de önüne geçmeye çalıştıklarını belirten Ülker, Biz de mobilya atıklarını pahalandırmak üzere yola çıktık. Bu mobilya firelerinin aydınlatma elemanı, paravan, oturma elemanı, sehpa üzere eserlere dönüşmesini amaçladık. Bunun hem iktisada birebir vakitte etrafa bir katkısı var. Burada hem endüstride geri dönüşen atıkları kıymetlendiriyoruz tıpkı vakitte öğrencilerimize mobilya bilgilerinı anlatıyoruz. Temel derslerimizde gösterdiğimiz ergonomi, ergonomik tahliller, ’mobilya modülleri nasıl olmalı, oturma elemanlarında neyi işlemeliyiz?’ üzere bahisleri sanayi ile birleştirip atölye ortamında birebir uygulamalarla anlatıyoruz” dedi.
ESERLERİMİZİN PATENTİNİ ALMAK İSTİYORUZ
Öğrencilerin tasarladıkları mamüllerin katıldıkları mobilya fuarında hayli ilgi gördüğünü kaydeden Doç. Dr. Ülker, ilerleyen senelerda mamüllerin patentlerini almak istediklerini söylemiş oldu. Eserlerin piyasada eşi bulunmayan özel dizaynlar olduğuna dikkat çeken Ülker, şöyleki konuştu:
“Bu yıl hoş bir talihimiz oldu. Eskişehir Mobilya Fuarı’nda 200 metrekarelik bir stant açtık. her insanın eserlerimizi ayrıntılı inceleme fırsatı oldu. Çok hoş geri dönüşler aldık. Eserlerimiz görücüye çıktıktan daha sonra ’Bunu biz almak istiyoruz. İlla ki satın’ diyenler oldu. Bilhassa hareketli eserlere çocuklar epeyce bayılmışlar. Bu kadar ilgiye inanamadık. Bu da bizi epey keyifli etti. ’Keşke stokumuz olsaydı’ dedik. Çok özgün dizaynlar ve daha evvel hiç piyasaya çıkmamış eserler olduğu için ısrarla satın almak istediler. Bu eserlerimizin patentini almak istiyoruz. Bizim farkımız, özgün dizaynlar yapıyor olmamız. Yaptığımız mamüllerin tamamı piyasada olmayan, kendi çapında başka ayrı dizaynlar. Bu da bize bir kıymet katıyor. Umarım bu uygulamamız Türkiye’de örnek bir model olur ve öbür okullarda da yapılır.”
DİZAYNLAR EN ÇOK SATTIĞIMIZ ESERLER ORTASINDA
Öğrencilerin dizaynlarını hayata geçirdikleri mobilya atölyesinin sahibi Göksal Günaydın ise öğrencilerin tasarladıkları mamüllerin en hayli sattıkları eserler içinde yer aldığını söylemiş oldu. Bu projeyle öğrencilerin üretimden artan modülleri kıymetlendirerek iktisada katma paha sağladıklarını anlatan Günaydın, Bunu da genç beyinlerle değişik usullerle ’Nasıl eser haline dönüştürebiliriz?’ diye düşündük. Okullarında ve etraflarında atık gerece bakış açılarının değişmesini hedefledik. Bu metotla yaptığımız bir epeyce eser şu an bizim ticari olarak sattığımız en epey eserler haline geldi. Bunun yayılmasını ve öbür bölümlerde de bu gözle bakılıp katma bedelli mamüllerin çoğaltılmasını hedefliyoruz” diye konuştu.
İç Mimarlık Kısmı 3’üncü sınıf öğrencisi Simge Turan da danışman hocalarıyla 4’er kişilik kümeler halinde tasarım yaptıklarını belirterek, Atık gereçlerle sandalye ve mobilyaların üretimini gerçekleştiriyoruz. Bizler Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğrencileri olarak staj ve iş imkanlarımız biraz dar bir alanda. Bu noktada mobilya fuarında bize verilen staj ve iş imkanları biz öğrencileri sahiden hoş bir noktaya getiriyor. Mezun olduktan daha sonra yat tasarımı üzerine ilerlemek istiyorum” dedi.
ATIKLARIN YÜZDE 90’I YAKILIYOR
Mobilya atölyelerinde fire olarak ayrıldıktan daha sonra atılan materyallerin yüzde 90’ının yakıldığını ve bunun da etraf kirliliğine niye olduğunu belirten öğretim üyesi Doç. Dr. Onur Ülker, Türkiye’de ve Avrupa’da atıkların yüzde 4’ünü mobilya atıklarının oluşturduğunu söylemiş oldu. bir daha tasarlama ile etraf kirliliğinin de önüne geçmeye çalıştıklarını belirten Ülker, Biz de mobilya atıklarını pahalandırmak üzere yola çıktık. Bu mobilya firelerinin aydınlatma elemanı, paravan, oturma elemanı, sehpa üzere eserlere dönüşmesini amaçladık. Bunun hem iktisada birebir vakitte etrafa bir katkısı var. Burada hem endüstride geri dönüşen atıkları kıymetlendiriyoruz tıpkı vakitte öğrencilerimize mobilya bilgilerinı anlatıyoruz. Temel derslerimizde gösterdiğimiz ergonomi, ergonomik tahliller, ’mobilya modülleri nasıl olmalı, oturma elemanlarında neyi işlemeliyiz?’ üzere bahisleri sanayi ile birleştirip atölye ortamında birebir uygulamalarla anlatıyoruz” dedi.
ESERLERİMİZİN PATENTİNİ ALMAK İSTİYORUZ
Öğrencilerin tasarladıkları mamüllerin katıldıkları mobilya fuarında hayli ilgi gördüğünü kaydeden Doç. Dr. Ülker, ilerleyen senelerda mamüllerin patentlerini almak istediklerini söylemiş oldu. Eserlerin piyasada eşi bulunmayan özel dizaynlar olduğuna dikkat çeken Ülker, şöyleki konuştu:
“Bu yıl hoş bir talihimiz oldu. Eskişehir Mobilya Fuarı’nda 200 metrekarelik bir stant açtık. her insanın eserlerimizi ayrıntılı inceleme fırsatı oldu. Çok hoş geri dönüşler aldık. Eserlerimiz görücüye çıktıktan daha sonra ’Bunu biz almak istiyoruz. İlla ki satın’ diyenler oldu. Bilhassa hareketli eserlere çocuklar epeyce bayılmışlar. Bu kadar ilgiye inanamadık. Bu da bizi epey keyifli etti. ’Keşke stokumuz olsaydı’ dedik. Çok özgün dizaynlar ve daha evvel hiç piyasaya çıkmamış eserler olduğu için ısrarla satın almak istediler. Bu eserlerimizin patentini almak istiyoruz. Bizim farkımız, özgün dizaynlar yapıyor olmamız. Yaptığımız mamüllerin tamamı piyasada olmayan, kendi çapında başka ayrı dizaynlar. Bu da bize bir kıymet katıyor. Umarım bu uygulamamız Türkiye’de örnek bir model olur ve öbür okullarda da yapılır.”
DİZAYNLAR EN ÇOK SATTIĞIMIZ ESERLER ORTASINDA
Öğrencilerin dizaynlarını hayata geçirdikleri mobilya atölyesinin sahibi Göksal Günaydın ise öğrencilerin tasarladıkları mamüllerin en hayli sattıkları eserler içinde yer aldığını söylemiş oldu. Bu projeyle öğrencilerin üretimden artan modülleri kıymetlendirerek iktisada katma paha sağladıklarını anlatan Günaydın, Bunu da genç beyinlerle değişik usullerle ’Nasıl eser haline dönüştürebiliriz?’ diye düşündük. Okullarında ve etraflarında atık gerece bakış açılarının değişmesini hedefledik. Bu metotla yaptığımız bir epeyce eser şu an bizim ticari olarak sattığımız en epey eserler haline geldi. Bunun yayılmasını ve öbür bölümlerde de bu gözle bakılıp katma bedelli mamüllerin çoğaltılmasını hedefliyoruz” diye konuştu.
İç Mimarlık Kısmı 3’üncü sınıf öğrencisi Simge Turan da danışman hocalarıyla 4’er kişilik kümeler halinde tasarım yaptıklarını belirterek, Atık gereçlerle sandalye ve mobilyaların üretimini gerçekleştiriyoruz. Bizler Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğrencileri olarak staj ve iş imkanlarımız biraz dar bir alanda. Bu noktada mobilya fuarında bize verilen staj ve iş imkanları biz öğrencileri sahiden hoş bir noktaya getiriyor. Mezun olduktan daha sonra yat tasarımı üzerine ilerlemek istiyorum” dedi.