Yavuz Hakan Tok – 1997 yılında bir vesileyle İtibar Müzik’in Levent’teki ofisine gittiğim o günü hiç unutmam. Daha İtibar Plaza yapılmamıştı, Levent’in art sokaklarında orta hâlli bir villaydı bahsetmiş olduğum yer. Avlu misali bir salonda bir süre bekletilmiş, daha sonra Hilmi Topaloğlu’nun bir üst kattaki çalışma odasına buyur edilmiştik. Yanında Burhan Aydemir vardı. Konuşma esnasında bir orta Feridun Düzağaç’tan mevzu açıldı, Hilmi Topaloğlu “Çağırın Feridun’u gelsin” dedi, beş dakika geçmedi içeri Feridun girdi. aslına bakarsan aşağıda beklerken üzerinde çizgili kadro elbisesiyle, elleri cebinde dolanıp duran Özcan Deniz’i, birileriyle sohbet eden Mahsun Kırmızıgül’ü görmüştük. Bilmiyorum, o villada hepsi bir ortada mı yaşıyorlardı ancak “Demek ki o meşhur ‘Prestij ailesi’ bu biçimde bir şey” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Gerçeküstü bir sinema sahnesinin ortasında üzereydim. Ortadan yıllar geçti. O sinema çekildi. Hayat sanata, sanat hayata bir defa daha benzedi.
Şüphesiz “Anlatsam sinema olur” denecek cinsten bir öyküydü İtibar Müzik’in öyküsü. İçinde aşk, ihanet, intikam, hırs, öfke, hengame, dostluk, kardeşlik ve dram, ne ararsanız vardı. O denli ki bu kıssanın ‘90’lar Türkiye’sinin de bir özeti olduğu rahatlıkla söylenebilirdi.
‘90’ların çabucak başında Mustafa ve Hilmi Topaloğlu kardeşlerle Burhan Aydemir kendi sermayeleriyle Nokta Müzik ismini verdikleri bir plak şirketi kuruyorlar. Firmanın yayınlanan birinci kaseti, Mustafa Topaloğlu’nun “Memişler” isimli albümü oluyor. Çabucak akabinde tavernacı Yaşar Yağmur ve müzik piyasasına çocuk müzikçi olarak giren lakin artık genç bir delikanlı olan Mahsun Kırmızıgül’ün kasetleri geliyor. Çoklukla taverna-arabesk-halk müziği çizgisinde ilerleyen Nokta Müzik kataloğuna daha sonrasında Erdal Çelik, Tanju Okan, Işık Yoldaş üzere popçular da ekleniyor lakin firma bir türlü kâra geçemiyor ve iflasın eşiğine geliyor. Mustafa Topaloğlu’nun şirketten ayrılmasının akabinde Hilmi Topaloğlu ve Burhan Aydemir yollarına İtibar Müzik isimli şirketle devam ediyorlar.
Yükseliş dönemi
1993 yılında Mahsun Kırmızıgül’ün “Âlem Buysa Kral Benim”, Özcan Deniz’in “Hadi Haydi Meleğim” ve Haluk Levent’in “Yollarda” albümleri İtibar Müzik’i maddi sorunlardan kurtaran albümler oluyor. Mahsun Kırmızıgül kesimde yıllardır aradığı çıkışı yakalıyor, daha evvel Nokta Müzik’e iki albüm yapıp ismini duyuramayan Özcan Deniz ve çabucak hemen kimselerin tanımadığı Haluk Levent ise 1993 yılında İtibar Müzik etiketli albümleriyle şöhret oluyorlar. Birebir devirde Mahsun Kırmızıgül şirketin üçüncü ortağı oluyor ve Prestij’in yükseliş periyodu başlıyor.
Unkapanı’nda herkes her insanın dostu lakin beraberinde da rakibidir. Kasetleri epeyce satan bir müzikçi bir gecede, çarşıda kapı komşusu iki firmanın birinden başkasına transfer olabilir. kimi vakit yüksek transfer fiyatlarıyla, kimi vakit hatır-gönül münasebetleriyle, kimi vakit de içine mafyanın da karıştığı silahlı, çatışmalı olaylarla… Gerçekten İtibar Müzik de palazlandıkça bünyesine öteki firmalardan isimleri transfer etmeye başlıyor. Artık ‘küçük’ olmayan Ceylan, umut vadeden genç türkücü Songül Karlı, udi müzikçi Ayhan Aşan, taverna yıldızlarından Nejat Alp, derken Seda Sayan, Kibariye ve hatta Zerrin Özer… İtibar Müzik bu transferle bölümde hem hayli konuşulan birebir vakitte rahatsızlık yaratmaya başlayan bir firma oluyor hâliyle. Bir yanda ‘60’lardan bu yana varlığını sürdüren, çabucak hemen İstanbul Manifaturacılar Çarşısı inşa edilmemişken Sirkeci’de, Doğubank İş Hanı’nda faaliyet göstermeye başlamış eski kurtlar, bir yanda Sony, BMG üzere Türkiye’ye yeni girmeye başlamış milletlerarası firmalar, bir yanda birden çok alt şirketiyle giderek güçlenen Raks Müzik ve tüm bunların karşısında ani ve süratli yükselişiyle şaşkınlık yaratan İtibar Müzik…
Çelik, Serdar Ortaç üzere o günlerin epeyce parlak isimlerinin İtibar Müzik’e transfer olacağı savlarının ardı kesilmiyor. Her ne kadar Hilmi Topaloğlu bu söylentilere ateş püskürse ve öteki şirketlerle sözleşmesi devam eden sanatkarları transfer etmenin kitabında yazmadığını söylese de İtibar Müzik, Raks’tan transfer ettiği genç popçu Gülşen ve Şahin Özer’den transfer ettiği Mustafa Sandal’la elini güçlendirmeye devam ediyor. 1999 yılında İzzet Altınmeşe ve Nuray hafifçetaş üzere halk müziğinin kuvvetli isimleri ekleniyor bu zincire.
Bir yandan da İtibar Müzik bünyesinde yeni yıldızlar yaratılıyor. ‘80’lerin çocuk müzikçi modasının bir uzantısı olarak ‘Harika Çocuk’ Onur ve daha evvel Serkan ismiyle kasetler yapan fakat ismini duyuramayan Alişan bu yeni isimlerden yıldızı en epeyce parlayanlar oluyor. Bütün bu çeşitliliğin ortasında Mahsun Kırmızıgül, Özcan Deniz ve Haluk Levent şirketin en beğenilen ve albümleri en epeyce satan isimleri olmaya devam ediyorlar.
Bu yazı Milliyet Sanat mecmuasının şubat sayısından alıntılanmıştır. Tamamını mecmuada okuyabilirsiniz.
Şüphesiz “Anlatsam sinema olur” denecek cinsten bir öyküydü İtibar Müzik’in öyküsü. İçinde aşk, ihanet, intikam, hırs, öfke, hengame, dostluk, kardeşlik ve dram, ne ararsanız vardı. O denli ki bu kıssanın ‘90’lar Türkiye’sinin de bir özeti olduğu rahatlıkla söylenebilirdi.
‘90’ların çabucak başında Mustafa ve Hilmi Topaloğlu kardeşlerle Burhan Aydemir kendi sermayeleriyle Nokta Müzik ismini verdikleri bir plak şirketi kuruyorlar. Firmanın yayınlanan birinci kaseti, Mustafa Topaloğlu’nun “Memişler” isimli albümü oluyor. Çabucak akabinde tavernacı Yaşar Yağmur ve müzik piyasasına çocuk müzikçi olarak giren lakin artık genç bir delikanlı olan Mahsun Kırmızıgül’ün kasetleri geliyor. Çoklukla taverna-arabesk-halk müziği çizgisinde ilerleyen Nokta Müzik kataloğuna daha sonrasında Erdal Çelik, Tanju Okan, Işık Yoldaş üzere popçular da ekleniyor lakin firma bir türlü kâra geçemiyor ve iflasın eşiğine geliyor. Mustafa Topaloğlu’nun şirketten ayrılmasının akabinde Hilmi Topaloğlu ve Burhan Aydemir yollarına İtibar Müzik isimli şirketle devam ediyorlar.
Yükseliş dönemi
1993 yılında Mahsun Kırmızıgül’ün “Âlem Buysa Kral Benim”, Özcan Deniz’in “Hadi Haydi Meleğim” ve Haluk Levent’in “Yollarda” albümleri İtibar Müzik’i maddi sorunlardan kurtaran albümler oluyor. Mahsun Kırmızıgül kesimde yıllardır aradığı çıkışı yakalıyor, daha evvel Nokta Müzik’e iki albüm yapıp ismini duyuramayan Özcan Deniz ve çabucak hemen kimselerin tanımadığı Haluk Levent ise 1993 yılında İtibar Müzik etiketli albümleriyle şöhret oluyorlar. Birebir devirde Mahsun Kırmızıgül şirketin üçüncü ortağı oluyor ve Prestij’in yükseliş periyodu başlıyor.
Unkapanı’nda herkes her insanın dostu lakin beraberinde da rakibidir. Kasetleri epeyce satan bir müzikçi bir gecede, çarşıda kapı komşusu iki firmanın birinden başkasına transfer olabilir. kimi vakit yüksek transfer fiyatlarıyla, kimi vakit hatır-gönül münasebetleriyle, kimi vakit de içine mafyanın da karıştığı silahlı, çatışmalı olaylarla… Gerçekten İtibar Müzik de palazlandıkça bünyesine öteki firmalardan isimleri transfer etmeye başlıyor. Artık ‘küçük’ olmayan Ceylan, umut vadeden genç türkücü Songül Karlı, udi müzikçi Ayhan Aşan, taverna yıldızlarından Nejat Alp, derken Seda Sayan, Kibariye ve hatta Zerrin Özer… İtibar Müzik bu transferle bölümde hem hayli konuşulan birebir vakitte rahatsızlık yaratmaya başlayan bir firma oluyor hâliyle. Bir yanda ‘60’lardan bu yana varlığını sürdüren, çabucak hemen İstanbul Manifaturacılar Çarşısı inşa edilmemişken Sirkeci’de, Doğubank İş Hanı’nda faaliyet göstermeye başlamış eski kurtlar, bir yanda Sony, BMG üzere Türkiye’ye yeni girmeye başlamış milletlerarası firmalar, bir yanda birden çok alt şirketiyle giderek güçlenen Raks Müzik ve tüm bunların karşısında ani ve süratli yükselişiyle şaşkınlık yaratan İtibar Müzik…
Çelik, Serdar Ortaç üzere o günlerin epeyce parlak isimlerinin İtibar Müzik’e transfer olacağı savlarının ardı kesilmiyor. Her ne kadar Hilmi Topaloğlu bu söylentilere ateş püskürse ve öteki şirketlerle sözleşmesi devam eden sanatkarları transfer etmenin kitabında yazmadığını söylese de İtibar Müzik, Raks’tan transfer ettiği genç popçu Gülşen ve Şahin Özer’den transfer ettiği Mustafa Sandal’la elini güçlendirmeye devam ediyor. 1999 yılında İzzet Altınmeşe ve Nuray hafifçetaş üzere halk müziğinin kuvvetli isimleri ekleniyor bu zincire.
Bir yandan da İtibar Müzik bünyesinde yeni yıldızlar yaratılıyor. ‘80’lerin çocuk müzikçi modasının bir uzantısı olarak ‘Harika Çocuk’ Onur ve daha evvel Serkan ismiyle kasetler yapan fakat ismini duyuramayan Alişan bu yeni isimlerden yıldızı en epeyce parlayanlar oluyor. Bütün bu çeşitliliğin ortasında Mahsun Kırmızıgül, Özcan Deniz ve Haluk Levent şirketin en beğenilen ve albümleri en epeyce satan isimleri olmaya devam ediyorlar.
Bu yazı Milliyet Sanat mecmuasının şubat sayısından alıntılanmıştır. Tamamını mecmuada okuyabilirsiniz.