İstanbul Bahçelievler’de düzenlenen seminerde Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer; “Biz okul eğitime yük vererek yalnızca eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmiyoruz, topyekûn olarak bir kuşağı fazlaca daha donanımlı bir biçimde yetiştirip cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında fazlaca daha argümanlı bir Türkiye olmakla ilgili yatırım yapıyoruz” dedi.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM GÜÇLÜ JENERASYONUN TEMELİ
Bakan Özer kelamlarına şöyleki devam etti: “5 yaşlarındaki okullaşma oranı yüzde yalnızca yüzde 65’ti şu anda yüzde 98. Amacımız 3-5 yaş ortası okullaşma oranını OECD ortalamasının üstüne taşımak. Sayılar sıradan sayılar değil önemli yatırımların kararı. Okul öncesi eğitim yalnızca kişisel marifetleri artırmıyor. Okul öncesi eğitime erişen bireylerin erişemeyenlere bakılırsa eğitimde ve istihdamda kalma müddeti daha yüksek, suça bulaşma oranları daha düşük. Yani biz okul eğitime tartı vererek yalnızca eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmiyoruz, topyekûn olarak bir jenerasyonu fazlaca daha donanımlı bir biçimde yetiştirip cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında fazlaca daha savlı bir Türkiye olmakla ilgili yatırım yapıyoruz.”
OKULLAŞMA ORANI VE BÜTÇE ARTIRILDI
Anaokulu yöneticileriyle bir ortaya geldiği konuşmasında eğitimde fırsat eşitliğine ve okullaşma oranlarına değinen Bakan Özer, “Bir eğitim sistemi öğretmeni kadar kuvvetlidür. Öğretmenimize ne kadar dayanak olabilirsek eğitim sistemimiz o kadar kuvvetlenir. Bu süreçte ‘öğretmenimiz ne istiyorsa o eğitimi verelim’ dedik. Onun için okul temelli mesleksel eğitim projesine geçiş yaptık ve okullarımıza bütçe gönderdik. 2021 yılında 8,9 milyon olan bütçeyi 2022 yılında 292 milyon TL’ye çıkardık. Öğretmenlerimize davetimiz; ‘lütfen bu bütçeleri kullanın.
ÖĞRETMEN EĞİTİMİNDE GAYE 250 SAAT
Rakamlar öğretmen başına düşen ortalama eğitim saatinde de kendisini gösterdi; 2020 yılında bu ülkede öğretmen başına düşen eğitim saati yalnızca 44 saatti, 2021 yılında 94 saate çıkardık.2022 yılında ise 205 saate ulaştık. Muhtemelen ortalama 250 saatle bu yılı tamamlayacağız.
İSTANBUL’U GÖRMEYEN OKUL YÖNETİCİSİ KALMAYACAK
Düzenlediğimiz bu seminerlerle gelenek oluştu. İnşallah 2023 Mayıs ayına kadar Türkiye’deki tüm okul yöneticilerini 3 günlük program için İstanbul’a getireceğiz. İstanbul’a gelmeyen okul yöneticimiz kalmayacak. İstanbul’u görmeden bilmeden Türkiye’yi anlayamayız.”
TİMSAH GÖZYAŞI DÖKENLERİ BİZ TANIYORUZ
Okulda tüm öğrencilere fiyatsız yemek verilmesiyle ilgili tartışmalara da değinen Bakan Özer 1.8 milyon öğrenciye fiyatsız yemek verildiğine değinerek şu açıklamayı yaptı: “Son günlerde fiyatsız yemekle ilgili farklı yaklaşımlar önerilmeye başlandı. Şu anda bizim eğitim sistemimizde 1.8 milyon öğrenci fiyatsız yemek yiyor. Taşımalı eğitimde, pansiyonlarda, muhtaçlık sahibi yardım alan ailelerin çocukları bu yemek hizmetten faydalanıyor. Son bir yılda okul öncesi eğitimdeki atılımımızla yaklaşık 400 bin okul öncesi öğrencimize fiyatsız yemek veriyoruz. Bu görüntüye baktığımızda bugün eğitimle ilgili konuşanların, dün bu ülkenin çocuklarının eğitimle buluşmasını engelleyenler olduğunu görüyoruz. Bu ülkede baş örtüsü yasakları eğitime erişim için niçin bir bariyer olarak kullanıldı, kat sayı uygulamasını kimler uyguladı. Bugün tıpkı kesiti güya bu milletin çocuklarıyla hem halmiş üzere ‘ücretsiz yemeği tüm öğrencilere verelim’ üzere aslında düzgün niyetliymiş üzere görünen fakat yapılanları itibarsızlaştırma hedefi taşıyan yaklaşımlarını görüyoruz. Biz onları tanıyoruz. Hakkı hukuku yalnızca kendisi için isteyenlerin timsah göz yaşlarıyla kimi hususları lisana getirmeleri epeyce üzücü.”
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM GÜÇLÜ JENERASYONUN TEMELİ
Bakan Özer kelamlarına şöyleki devam etti: “5 yaşlarındaki okullaşma oranı yüzde yalnızca yüzde 65’ti şu anda yüzde 98. Amacımız 3-5 yaş ortası okullaşma oranını OECD ortalamasının üstüne taşımak. Sayılar sıradan sayılar değil önemli yatırımların kararı. Okul öncesi eğitim yalnızca kişisel marifetleri artırmıyor. Okul öncesi eğitime erişen bireylerin erişemeyenlere bakılırsa eğitimde ve istihdamda kalma müddeti daha yüksek, suça bulaşma oranları daha düşük. Yani biz okul eğitime tartı vererek yalnızca eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmiyoruz, topyekûn olarak bir jenerasyonu fazlaca daha donanımlı bir biçimde yetiştirip cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında fazlaca daha savlı bir Türkiye olmakla ilgili yatırım yapıyoruz.”
OKULLAŞMA ORANI VE BÜTÇE ARTIRILDI
Anaokulu yöneticileriyle bir ortaya geldiği konuşmasında eğitimde fırsat eşitliğine ve okullaşma oranlarına değinen Bakan Özer, “Bir eğitim sistemi öğretmeni kadar kuvvetlidür. Öğretmenimize ne kadar dayanak olabilirsek eğitim sistemimiz o kadar kuvvetlenir. Bu süreçte ‘öğretmenimiz ne istiyorsa o eğitimi verelim’ dedik. Onun için okul temelli mesleksel eğitim projesine geçiş yaptık ve okullarımıza bütçe gönderdik. 2021 yılında 8,9 milyon olan bütçeyi 2022 yılında 292 milyon TL’ye çıkardık. Öğretmenlerimize davetimiz; ‘lütfen bu bütçeleri kullanın.
ÖĞRETMEN EĞİTİMİNDE GAYE 250 SAAT
Rakamlar öğretmen başına düşen ortalama eğitim saatinde de kendisini gösterdi; 2020 yılında bu ülkede öğretmen başına düşen eğitim saati yalnızca 44 saatti, 2021 yılında 94 saate çıkardık.2022 yılında ise 205 saate ulaştık. Muhtemelen ortalama 250 saatle bu yılı tamamlayacağız.
İSTANBUL’U GÖRMEYEN OKUL YÖNETİCİSİ KALMAYACAK
Düzenlediğimiz bu seminerlerle gelenek oluştu. İnşallah 2023 Mayıs ayına kadar Türkiye’deki tüm okul yöneticilerini 3 günlük program için İstanbul’a getireceğiz. İstanbul’a gelmeyen okul yöneticimiz kalmayacak. İstanbul’u görmeden bilmeden Türkiye’yi anlayamayız.”
TİMSAH GÖZYAŞI DÖKENLERİ BİZ TANIYORUZ
Okulda tüm öğrencilere fiyatsız yemek verilmesiyle ilgili tartışmalara da değinen Bakan Özer 1.8 milyon öğrenciye fiyatsız yemek verildiğine değinerek şu açıklamayı yaptı: “Son günlerde fiyatsız yemekle ilgili farklı yaklaşımlar önerilmeye başlandı. Şu anda bizim eğitim sistemimizde 1.8 milyon öğrenci fiyatsız yemek yiyor. Taşımalı eğitimde, pansiyonlarda, muhtaçlık sahibi yardım alan ailelerin çocukları bu yemek hizmetten faydalanıyor. Son bir yılda okul öncesi eğitimdeki atılımımızla yaklaşık 400 bin okul öncesi öğrencimize fiyatsız yemek veriyoruz. Bu görüntüye baktığımızda bugün eğitimle ilgili konuşanların, dün bu ülkenin çocuklarının eğitimle buluşmasını engelleyenler olduğunu görüyoruz. Bu ülkede baş örtüsü yasakları eğitime erişim için niçin bir bariyer olarak kullanıldı, kat sayı uygulamasını kimler uyguladı. Bugün tıpkı kesiti güya bu milletin çocuklarıyla hem halmiş üzere ‘ücretsiz yemeği tüm öğrencilere verelim’ üzere aslında düzgün niyetliymiş üzere görünen fakat yapılanları itibarsızlaştırma hedefi taşıyan yaklaşımlarını görüyoruz. Biz onları tanıyoruz. Hakkı hukuku yalnızca kendisi için isteyenlerin timsah göz yaşlarıyla kimi hususları lisana getirmeleri epeyce üzücü.”