Öşür nedir din kültürü ?

Berk

New member
Öşür Nedir? Hayatımıza Dokunan Bir Anlam…

Merhaba sevgili forumdaşlar,

Bugün sizlerle, yıllardır hayatımızda var olan ama çoğu zaman göz ardı ettiğimiz bir kavramı paylaşmak istiyorum: öşür. Belki de çoğumuz bu kelimeyi duymuşuzdur, ama anlamını tam olarak içselleştirmiş miyiz? Belki de aslında içimizde bir yerde öşürü sorgulamamız gereken bir nokta var. Bu yüzden, bir hikâye ile yaklaşmak istiyorum bu konuya. Hikâyenin kahramanları ise hepimizin bildiği türden, gerçek hayatta karşılaşabileceğimiz karakterler olacak.

Bir Zamanlar Bir Köyde…

Bütün köy halkı, yorgun ama huzurlu bir akşamın ardından evlerine çekilmişti. Ancak Gülbahar, yorgun olmasına rağmen bu geceyi içinden bir sesin yönlendirdiği gibi, biraz daha sabaha kadar uyanık geçirecekti. O gün, köyün ileri yaştaki kadınlarından biri, öşürden bahsetmişti ve bir anda kafasında bir ışık yandı. Hani bazen bir kelime birden zihnimizde büyür, sorulara dönüşür, işte o anda tam da öyle olmuştu.

Gülbahar, köyün güzellerinden ve sevgiyle büyütülen bir aileden geliyordu. Herkes onu sabırlı, merhametli ve her zaman başkalarının halini anlayan bir insan olarak tanırdı. Ama bazen, sahip olduklarını fark etmek, başkalarına nasıl bir fayda sağlayabileceğini görmek, bu kadar basit bir kelimenin hayatına nasıl dokunabileceğini anlamak zaman alıyordu. O gün köyde her şey yolundaydı ama Gülbahar bir eksiklik hissediyordu.

O sırada eşinin, Mustafa'nın sesi duyuldu kapıdan. Mustafa, köyde tanınan bir çiftçiydi, pragmatik, çözüm odaklı bir adamdı. “Gülbahar, sen de hiç bir şeyin farkında değilsin,” dedi Mustafa, elinde taze hasat ettiği buğdaylarla. “Bunları al, ve göreceksin, öşür sadece bir gereklilik değil, aslında hayatın özüdür. Allah’ın bize verdiği her şeyin şükrüdür.”

Gülbahar’ın Düşünceleri…

Mustafa, her zaman olduğu gibi işin çözüm kısmını anlatıyor, pratik bir şekilde sorunları ele alıyordu. Gülbahar ise her zaman olduğu gibi, düşünceleriyle meşguldü. Mustafa, işlerin hemen yoluna girmesini isteyen bir adamdı. Ama Gülbahar, her zaman daha derin bir anlam arayarak, küçük şeylerde büyük dersler çıkaran bir kadındı.

O gece Gülbahar, duvarın kenarına yaslanarak, rüyasında gördüğü her şeyin anlamını çözmeye çalıştı. Öşürün sadece maddi bir yük olmadığını, aslında Allah’a olan minnettarlığımızın bir yansıması olduğunu düşündü. Ama öşürün, sadece parayı ya da malı paylaşmak değil, ruhsal ve manevi bir zenginliği de paylaşıma açmak olduğunu da fark etti.

Birbirini Anlayan İki Dünya…

Sabah, köydeki büyük ağaç altındaki meydanda tüm köylüler toplandı. Gülbahar, Mustafa ile birlikte hazırladığı buğdayları öşür olarak köyün fakirlerine vermek üzere hazırladı. Mustafa, işin çok da duygusal boyutuna girmeden, ama işin gerekliliğini vurgulayarak bu konuda adımlarını atmaya başlamıştı. Gülbahar ise diğer kadınlar ile birlikte, bu öşürü vermek için köylülerle konuşurken, her birinin gözündeki anlamı ve minnettarlığı görüyordu.

Mustafa, çözüme yönelik yaklaşımıyla, "Buğdayı verdik, öşürümüzü yerine getirdik, her şey yolunda," diyordu. Ancak Gülbahar, bir yandan hem topluluğun manevi faydalarını gözlemlerken, hem de kendi içindeki anlamı daha derinlemesine araştırıyordu.

Öşür, sadece bir maldan değil, kalpten yapılan bir paylaşımın, başkalarının hayatlarına dokunan bir iyiliğin simgesiydi. Mustafa ve Gülbahar’ın bakış açıları birbirinden çok farklı olsa da, sonunda ortak bir nokta buldular: Gerçek zenginlik, kalpleri birleştiren bu yardımlaşma ve paylaşımda gizlidir.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Şimdi sevgili forumdaşlar, bu hikâyenin size nasıl bir şeyler hissettirdiğini merak ediyorum. Öşür, belki birçoğumuz için gözden kaçan bir konu olabilir, ama aslında hayatımıza dokunan çok derin bir anlam taşıyor. Hani bazen yaşadığımız maddi manevi sıkıntılardan sonra, bir iyilik yapmak, başkalarına ulaşmak ne kadar da değerli hale geliyor.

Mustafa'nın çözüm odaklı yaklaşımına ve Gülbahar'ın empatik bakış açısına dair siz nasıl hissediyorsunuz? Kadın ve erkeklerin dünyayı algılayış biçimleri bu kadar farklı mı, yoksa her iki bakış açısı da bir arada olunca mı tam anlamıyla tamamlanıyor?

Sizce öşür sadece maddi bir sorumluluk mu, yoksa bir kalp işimi? Bu konuda düşündüklerinizi benimle paylaşır mısınız?