2022 Avrupa Karate Şampiyonası’nda ferdi kata finalinde Avrupa ikincisi olan, en son altın madalyasını geçtiğimiz ağustos ayında Konya’da düzenlenen İslami Dayanışma Oyunları’nda kazanan ve 2017 yılındaki tıpkı turnuvada da altın madalyaya ulaşma başarısı gösteren 25 yaşındaki şampiyon Dilara öğretmen, Kağıthane Zuhal Ortaokulu’nda öğretmen olarak nazaranv yapmanın yanı sıra 2023 Mart’ta İspanya’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’na ve Macaristan’da düzenlenecek dünya şampiyonasına hazırlanıyor. 13 yaşındayken kalbinde tespit edilen ritim bozukluğuna karşın pes etmeyip spor mesleğine milletlerarası turnuvalarda 3 altın, 5 gümüş, 15 bronz madalya ve bir olimpiyat 5’inciliği sığdıran Bozan, öğrencilerine evvela sporda ve hayatta pes etmemenin değerini anlatıyor.
KARİYERİ AKRAN ZORBALIĞIYLA BAŞLADI
Milli sportmen Dilara Bozan hem öğretmenlik tıpkı vakitte sporculuk mesleğinden bahsederken şunları söylüyor:
“İzmir İmbat İlkokulu’na bir yıl erken başladım. Küçük fizikî üretim olduğu için itip kakarlardı. En son sıra arkadaşımın gözüme kalem sokmasıyla akran zorbalığı dayanılmaz hale geldi. Gözümü kaybetmeme ramak kalmıştı. Annemin mahalledeki karate salonuna göndermesiyle spor hayatım başladı. Karateye başladıktan daha sonrasında birinci Türkiye şampiyonasında gümüş madalya daha sonraki yıl ise altın madalya kazanınca sporun yalnızca kendimi korumak için olmadığını anladım ve profesyonel olmak istedim.”
ASLINDA HEMŞİRE OLACAKTI
Öğretmenlik mesleğinin başlamasında ulusal sporculuğun tesirli olduğunu söyleyen Dilara Bozan, “İzmir İbn-i Sina Sıhhat Meslek Lisesi’nde hemşirelik kısmı öğrencisiydim. Bir yandan da ulusal gruba girmek için çabalıyordum. Seçilip Avrupa 3’üncüsü olunca öğretmenlik yapma yolu açıldı. Çocukları fazlaca sevdiğim için yolumu değiştirdim. Dokuz Eylül Üniversitesi Vücut Eğitimi Öğretmenliği kısmını bitirdim. 2 yıldır nazaranvdeyim. Karate bir gün bitecek ve ben öğretmeye devam edeceğim” diyor.
Fotoğraf: Selçuk ŞAMİLOĞLU
MİLLİ SPORTMEN ÖĞRETMENLER İLHAM OLUYOR
Milli atlet olarak öğretmen olmanın beşere kıymetli sorumluluklar yüklediğini lisana getiren başarılı sportmen kelamlarına şu biçimde devam ediyor:
“Çocuklara güzel bir rol model olabilmenin yükü var. Derste maçlarımı izlemek istiyorlar ve hayli heyecanlandıkları gözlerinden okunuyor. Ulusal atletlerin öğretmenlik yapmasını faydalı buluyorum. Bu daha epeyce çocuğun spor için motive olmasını sağlıyor.
YETENEKLİ ÖĞRENCİLERİ YÖNLENDİRİYORUM
Sportif muvaffakiyet çocukların dikkatini çekiyor; ‘öğretmenim hiç pes etmeyi düşündünüz mü?’ ya da ‘hem öğretmenlik tıpkı vakitte karateyi yürütmek sıkıntı olmuyor mu?’ üzere beni keyifli eden mantıklı sorular soruyorlar. Benden karate dersi almak isteyenler var. Beni görüp spora başlayan öğrencilerim oluyor. Yetenekli öğrencilerimi velilerle konuşarak spora yönlendiriyorum.”
ÖĞRENCİLERİ ŞAMPİYON ÖĞRETMENLERİNİ ANLATTI
Gülnihal Çağşur: Bir karate uzmanıyla tanıştığım için fazlaca gururluyum. Sporla ilgili ondan kıymetli şeyler öğreniyoruz. Onun üzere karate yapmak ve madalyalar almak hayli isterim. Başıma gelen en hoş şey Dilara öğretmen.
Hazal Tanboğa: Sınıfça Dilara hocamızı hayli seviyoruz. Ağabeyime öğretmenimin olimpiyatlara katılacağını söylemiş olduğimde inanmamıştı. Tokyo Olimpiyatları’ndaki maçlarını birlikte takip ettik. Karateye ilgim yok lakin voleybol oynamayı fazlaca seviyorum, ondan epeyce şey öğrendim.
Berat Özdemir: 7 yaşında tekvandoya başladım ve 4 yıldır uğraşıyorum. Hocamın memleketler arası maçlarda yer alması ve muvaffakiyetler elde etmesinden çok gurur duyuyorum ve onun da benimle gurur duymasını istiyorum. Birinci tanıştığımızda bedenim atletik olduğundan dikkatini çekmiştim. Hocamın muvaffakiyetlerini gördükçe başarabileceğime daha fazlaca inandım.
DOKTORLARI DİNLEMEDİ, TARİHE GEÇTİ
Dilara Bozan 2015 Avrupa Karate Şampiyonası’nda Bayan Kata Ulusal Kadrosu tarihinde birinci sefer finale yükselme muvaffakiyetini gösterdi ve ikinci oldu. Grup karşılaşmalarında da yer alan Dilara Bozan, bu kategoride altın madalya için arkadaşlarıyla kürsüye çıktı. 2017 yılında U21 Dünya Şampiyonası’nda da Türkiye ismine finale kalan birinci sportmen oldu. Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda da branşında yarışan birinci sportmen olma unvanına sahip Dilara Bozan’ın mesleğindeki değerli dönüm noktası bundan 12 sene önceydi. 13 yaşındayken gittiği hastanede ritim bozukluğu teşhisi konuldu. Tabipler, karateyi bırakması gerektiğini söylemiş oldu. Lakin o çalışmayı sürdürdü. Vakit içerisinde kalp kaslarını sporla sağlamlaştırdığı için hastalığı geride bıraktığını söyleyen Dilara Bozan o güç günleri şöyleki anlatıyor:
“Hareket etmediğim vakit içinderda da kalbim olağandan süratli atıyormuş. 13 yaşındayken gerilim kaynaklı bir nöbet geçirdim, ailem hastaneye kaldırdı. Dakikada 220 kalp atışını gördük. O gün hekim, ‘karateye devam edersen tatamide ömrünü kaybedebilirsin’ dedi. İlerleyen süreçte öbür tabip denetimlerinde ‘sen kalp kaslarını sporla güçlendirmişsin. Olağan bir bünye bu ritme uzun mühlet dayanamaz lakin sen spor yardımıyla dayanabiliyorsun’ cümlesini duydum. Çok şükür tekrar sorun yaşamadım. Birinci söylenene uysaydım karateyi bırakmam gerekecekti ve bu başarılara ulaşamayacaktım.”
KARİYERİ AKRAN ZORBALIĞIYLA BAŞLADI
Milli sportmen Dilara Bozan hem öğretmenlik tıpkı vakitte sporculuk mesleğinden bahsederken şunları söylüyor:
“İzmir İmbat İlkokulu’na bir yıl erken başladım. Küçük fizikî üretim olduğu için itip kakarlardı. En son sıra arkadaşımın gözüme kalem sokmasıyla akran zorbalığı dayanılmaz hale geldi. Gözümü kaybetmeme ramak kalmıştı. Annemin mahalledeki karate salonuna göndermesiyle spor hayatım başladı. Karateye başladıktan daha sonrasında birinci Türkiye şampiyonasında gümüş madalya daha sonraki yıl ise altın madalya kazanınca sporun yalnızca kendimi korumak için olmadığını anladım ve profesyonel olmak istedim.”
ASLINDA HEMŞİRE OLACAKTI
Öğretmenlik mesleğinin başlamasında ulusal sporculuğun tesirli olduğunu söyleyen Dilara Bozan, “İzmir İbn-i Sina Sıhhat Meslek Lisesi’nde hemşirelik kısmı öğrencisiydim. Bir yandan da ulusal gruba girmek için çabalıyordum. Seçilip Avrupa 3’üncüsü olunca öğretmenlik yapma yolu açıldı. Çocukları fazlaca sevdiğim için yolumu değiştirdim. Dokuz Eylül Üniversitesi Vücut Eğitimi Öğretmenliği kısmını bitirdim. 2 yıldır nazaranvdeyim. Karate bir gün bitecek ve ben öğretmeye devam edeceğim” diyor.
Fotoğraf: Selçuk ŞAMİLOĞLU
MİLLİ SPORTMEN ÖĞRETMENLER İLHAM OLUYOR
Milli atlet olarak öğretmen olmanın beşere kıymetli sorumluluklar yüklediğini lisana getiren başarılı sportmen kelamlarına şu biçimde devam ediyor:
“Çocuklara güzel bir rol model olabilmenin yükü var. Derste maçlarımı izlemek istiyorlar ve hayli heyecanlandıkları gözlerinden okunuyor. Ulusal atletlerin öğretmenlik yapmasını faydalı buluyorum. Bu daha epeyce çocuğun spor için motive olmasını sağlıyor.
YETENEKLİ ÖĞRENCİLERİ YÖNLENDİRİYORUM
Sportif muvaffakiyet çocukların dikkatini çekiyor; ‘öğretmenim hiç pes etmeyi düşündünüz mü?’ ya da ‘hem öğretmenlik tıpkı vakitte karateyi yürütmek sıkıntı olmuyor mu?’ üzere beni keyifli eden mantıklı sorular soruyorlar. Benden karate dersi almak isteyenler var. Beni görüp spora başlayan öğrencilerim oluyor. Yetenekli öğrencilerimi velilerle konuşarak spora yönlendiriyorum.”
ÖĞRENCİLERİ ŞAMPİYON ÖĞRETMENLERİNİ ANLATTI
Gülnihal Çağşur: Bir karate uzmanıyla tanıştığım için fazlaca gururluyum. Sporla ilgili ondan kıymetli şeyler öğreniyoruz. Onun üzere karate yapmak ve madalyalar almak hayli isterim. Başıma gelen en hoş şey Dilara öğretmen.
Hazal Tanboğa: Sınıfça Dilara hocamızı hayli seviyoruz. Ağabeyime öğretmenimin olimpiyatlara katılacağını söylemiş olduğimde inanmamıştı. Tokyo Olimpiyatları’ndaki maçlarını birlikte takip ettik. Karateye ilgim yok lakin voleybol oynamayı fazlaca seviyorum, ondan epeyce şey öğrendim.
Berat Özdemir: 7 yaşında tekvandoya başladım ve 4 yıldır uğraşıyorum. Hocamın memleketler arası maçlarda yer alması ve muvaffakiyetler elde etmesinden çok gurur duyuyorum ve onun da benimle gurur duymasını istiyorum. Birinci tanıştığımızda bedenim atletik olduğundan dikkatini çekmiştim. Hocamın muvaffakiyetlerini gördükçe başarabileceğime daha fazlaca inandım.
DOKTORLARI DİNLEMEDİ, TARİHE GEÇTİ
Dilara Bozan 2015 Avrupa Karate Şampiyonası’nda Bayan Kata Ulusal Kadrosu tarihinde birinci sefer finale yükselme muvaffakiyetini gösterdi ve ikinci oldu. Grup karşılaşmalarında da yer alan Dilara Bozan, bu kategoride altın madalya için arkadaşlarıyla kürsüye çıktı. 2017 yılında U21 Dünya Şampiyonası’nda da Türkiye ismine finale kalan birinci sportmen oldu. Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda da branşında yarışan birinci sportmen olma unvanına sahip Dilara Bozan’ın mesleğindeki değerli dönüm noktası bundan 12 sene önceydi. 13 yaşındayken gittiği hastanede ritim bozukluğu teşhisi konuldu. Tabipler, karateyi bırakması gerektiğini söylemiş oldu. Lakin o çalışmayı sürdürdü. Vakit içerisinde kalp kaslarını sporla sağlamlaştırdığı için hastalığı geride bıraktığını söyleyen Dilara Bozan o güç günleri şöyleki anlatıyor:
“Hareket etmediğim vakit içinderda da kalbim olağandan süratli atıyormuş. 13 yaşındayken gerilim kaynaklı bir nöbet geçirdim, ailem hastaneye kaldırdı. Dakikada 220 kalp atışını gördük. O gün hekim, ‘karateye devam edersen tatamide ömrünü kaybedebilirsin’ dedi. İlerleyen süreçte öbür tabip denetimlerinde ‘sen kalp kaslarını sporla güçlendirmişsin. Olağan bir bünye bu ritme uzun mühlet dayanamaz lakin sen spor yardımıyla dayanabiliyorsun’ cümlesini duydum. Çok şükür tekrar sorun yaşamadım. Birinci söylenene uysaydım karateyi bırakmam gerekecekti ve bu başarılara ulaşamayacaktım.”